lick - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

lick

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"lick" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 25 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
lick f. yalamak
General
lick i. tokat
lick i. yalayış
lick i. sıra
lick i. hız
lick i. yalama
lick i. tek yalayışta alınan miktar
lick i. sille
lick i. zerre
lick i. çok az miktar
lick i. düzgünce sabitlenmiş saç teli
lick f. dayak atmak
lick f. dövmek
lick f. alev gibi yalayıp geçmek
lick f. yalamak
lick f. halletmek
lick f. üstesinden gelmek
lick f. yenmek
lick f. yalayıp geçmek
lick f. galip gelmek
lick f. alt etmek
lick f. hızla geçmek
lick f. sıyırıp geçmek
Technical
lick i. kaya tuzu kaynağı
Music
lick i. (swing müziğinde) bir nota ve sus biçimi

"lick" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 276 sonuç

İngilizce Türkçe
General
lick-spittle i. dalkavuk
lick-spittle i. yaltakçı
lick-spittle i. yalak
lick-spigot i. meyhane tezgahçısı
lick-spigot i. barmen
lick-spigot i. palmiye ağaçlarından şaraplık sıvı toplayıp satan kimse
lick off f. yalamak
lick someone's boots f. birine dalkavukluk etmek
lick the dust f. yeri öpmek
lick the dust f. iki seksen uzanmak
lick somebody's arse f. köpeklenmek
lick clean f. yalayıp temizlemek
lick somebody's arse f. el etek öpmek
lick somebody's boots f. dalkavukluk etmek
lick the dust f. çanak yalamak
lick somebody's boots f. etek öpmek
lick into shape f. adam etmek
lick somebody's arse f. götünü yalamak
lick the dust f. öldürülmek
lick the dust f. el etek öpmek
lick into shape f. biçim vermek
lick up f. yalamak
lick one's lips f. ağzının suyu akmak
lick one's chops f. düşündükçe ağzı sulanmak
lick out f. yalamak
lick into shape f. şekil vermek
lick somebody's boots f. eteklemek
lick the dust f. yere serilmek
lick somebody's boots f. yaltaklanmak
lick somebody's boots f. çanak yalamak
lick someone's boots f. birinin elini eteğini öpmek
lick oneself f. yalanmak
lick into shape f. yontmak
lick one's chops f. ağzının suyu akmak
lick someone's boots f. çanak yalamak
donkey-lick [australia] f. yerin dibine sokmak
donkey-lick [australia] f. utandırmak
donkey-lick [australia] f. haşlamak
donkey-lick [australia] f. pataklamak
donkey-lick [australia] f. hırpalamak
lick-alike [ireland] s. tıpatıp
lick-alike [ireland] s. hık demiş burnundan düşmüş
lick-alike [ireland] s. birbirine çok benzeyen
Phrasals
lick up f. yiyip bitirmek
lick up f. oburca yemek
lick something off of something f. yalayarak çıkarmak (bardağın ucundaki kahve parçasını vb)
lick up f. yalamak
lick up f. yalayıp yutmak
lick something off f. yalayarak çıkarmak (bardağın ucundaki kahve parçasını vb)
lick at (something) f. (bir şeyi) yalamak
lick at (something) f. (bir şeyi) yalayıp durmak
lick at (something) f. (bir şeyi) durmadan yalamak
lick at (something) f. (alev, bir şeyi) yalamak
lick (something) up f. (bir şeyi) yalayıp yutmak
lick (something) up f. (bir şeyi) yalamak
lick (something) up f. (bir şeyi) yalayarak yemek/içmek/temizlemek
lick at f. -i yalamak
lick at f. '-i durmadan yalamak
lick at f. '-i yalayıp durmak
Phrases
with a lick and a promise expr. yalapşap
Proverb
If you can't lick 'em, join 'em eğer onları yenemiyorsan o zaman onlara katıl
if you can't lick 'em, join 'em bükemediğin bileği öpeceksin
Colloquial
cat-lick i. çok kısa duş alma
cat-lick i. hızlıca yıkanma
a lick of paint i. badana boya
a lick of paint i. boyayı tazeleme
lick-and-promise i. baştan savma
lick-and-promise i. üstünkörü
lick someone's boots f. ayağını öpmek
lick someone's boots f. dalkavukluk yapmak
lick someone's boots f. kıçını yalamak
lick someone's boots f. yaltaklanmak
lick someone's boots f. yardakçılık yapmak
lick someone's boots f. yağcılık etmek
lick someone's boots f. yağlamak
at a (fair) lick expr. hızla
at a (fair) lick expr. hızlıca
at a (fair) lick expr. dörtnala
at a (fair) lick expr. çabucak
at a (fair) lick expr. koştura koştura
at a lick expr. hızla
at a lick expr. hızlıca
at a lick expr. dörtnala
at a lick expr. çabucak
at a lick expr. koştura koştura
Idioms
a (new) lick of paint i. boyayı tazeleme
a fresh lick of paint i. boyayı tazeleme
a (new) lick of paint i. boyayı tazeleme
a lick of work i. zerre kadar iş
lick of work i. zerre kadar iş
a lick with the rough side of the tongue i. sert bir dille eleştirme/yerme
a (new) lick of paint i. baştan boyama
a fresh lick of paint i. baştan boyama
a (new) lick of paint i. baştan boyama
a lick of work i. bir parça iş
lick of work i. bir parça iş
a lick with the rough side of the tongue i. verip veriştirme
a (new) lick of paint i. yeniden boyama
a fresh lick of paint i. yeniden boyama
a (new) lick of paint i. yeniden boyama
a lick of work i. işin bir ucundan tutma
lick of work i. işin bir ucundan tutma
a lick with the rough side of the tongue i. haşlama
a (new) lick of paint i. tadilat
a fresh lick of paint i. tadilat
a (new) lick of paint i. tadilat
a lick of work i. ufacık bir iş
lick of work i. ufacık bir iş
a lick with the rough side of the tongue i. paylama
a (new) lick of paint i. elden geçirme
a fresh lick of paint i. elden geçirme
a (new) lick of paint i. elden geçirme
a lick with the rough side of the tongue i. ağzına geleni söyleme
a (new) lick of paint i. cilalama
a fresh lick of paint i. cilalama
a (new) lick of paint i. cilalama
a (new) lick of paint i. rötuş
a fresh lick of paint i. rötuş
a (new) lick of paint i. rötuş
ain't got a lick of sense i. ahmak
ain't got a lick of sense i. aptal
a lick and a promise i. baştan savma
lick and a promise i. baştan savma
a lick and a promise i. sallapati
ain't got a lick of sense i. salak
ain't got a lick of sense i. sersem
a lick and a promise i. üstünkörü
lick into shape f. mükemmelleştirmek
lick the dust f. savaşta kaybetmek
lick the spittle of f. övmek
lick into shape f. hale yola koymak
lick the spittle of f. pohpohlamak
lick the dust f. rezil olmak
lick the spittle of f. gururunu okşamak
lick the dust f. vurulup devrilmek
have a lick of the tar brush [dated] f. teni esmer/teni koyu olmak
have a lick of the tar brush [dated] f. rengi/teni katrana çalmak
lick one's wounds f. acısını hafifletmek
lick into shape f. adam etmek
knock/lick/whip something into shape f. adam etmek
lick one's lips f. ağzı sulanmak
knock/lick/whip something into shape f. biçim vermek
lick someone's boots f. birisinin götünü yalamak
give something a lick and a promise f. bir şeyi üstünkörü yapmak
lick someone's boots f. birisine yalakalık yapmak
lick into shape f. düzenlemek
lick someone's boots f. çanak yalamak
lick into shape f. hale yola sokmak
give something a lick and a promise f. hızlı silmek/temizlemek
lick one's lips f. istek göstermek
give oneself a cat-lick f. şöyle bir su dökünmek
lick into shape f. şekillendirmek
lick into shape f. şekil vermek
knock/lick/whip something into shape f. şekle sokmak
lick the dust f. yenilgiye uğramak
lick one's wounds f. yarasına merhem olmak
give a lick and a promise f. üstünkörü yapmak
give a lick and a promise f. yalapşap yapmak
lick one's wounds f. yaralarını sarmak
lick into shape f. yontmak
lick the boots of f. yalakalık yapmak
lick the boots of f. kul köle olmak
get/knock/lick somebody/something into shape f. birini/bir şeyi adam etmek
get/knock/lick somebody/something into shape f. birini/bir şeyi şekle sokmak
get/knock/lick somebody/something into shape f. birini/bir şeyi yoluna koymak
get/knock/lick somebody/something into shape f. birini/bir şeyi düzene sokmak
get/knock/lick somebody/something into shape f. birini/bir şeyi toparlamak
get/knock/lick somebody/something into shape f. birine/bir şeye çeki düzen vermek
lick (someone or something) into shape f. (birini/bir şeyi) adam etmek
lick (someone or something) into shape f. (birini/bir şeyi) hale yola koymak
lick (someone or something) into shape f. (birini/bir şeyi) düzenlemek/düzeltmek
lick boots f. dalkavukluk etmek
lick boots f. etek öpmek
lick boots f. yaltaklanmak
lick boots f. çanak yalamak
lick boots f. el etek öpmek
lick boots f. ayağını öpmek
lick boots f. dalkavukluk yapmak
lick boots f. kıçını yalamak
lick boots f. yardakçılık yapmak
lick boots f. yağcılık etmek
lick boots f. yağlamak
lick boots f. yalakalık yapmak
lick boots f. kul köle olmak
lick boots f. götünü yalamak
lick chops f. ağzının suyu akmak
lick chops f. düşündükçe ağzı sulanmak
lick lips f. ağzının suyu akmak
lick lips f. istek göstermek
lick lips f. ağzı sulanmak
lick someone or something into shape f. birini/bir şeyi daha iyi bir hale getirmek
lick someone or something into shape f. birini/bir şeyi hale yola koymak
lick someone or something into shape f. birini/bir şeyi adam etmek
lick something into shape f. bir şeyi daha iyi bir hale getirmek
lick something into shape f. bir şeyi hale yola koymak
lick something into shape f. bir şeyi adam etmek
lick something into shape f. bir şeyi şekle sokmak
lick wounds f. acısını hafifletmek
lick wounds f. yarasına merhem olmak
lick wounds f. yaralarını sarmak
lick your wounds f. yaralarını sarmaya çalışmak
lick your wounds f. (bir yenilgiden/başarısızlıktan sonra) kendine gelmeye/kendini toplamaya çalışmak
lick/smack your lips f. dudaklarını yalamak
lick/smack your lips f. yalanmak
lick/smack your lips f. ağzı sulanmak
lick/smack your lips f. sabırsızlanmak
lick/smack your lips f. ağzının suyu akmak
ain't got a lick of sense expr. akılsız
ain't got a lick of sense expr. bir gıdım aklı yok
at full lick expr. bütün hızıyla
ain't got a lick of sense expr. çok salak
ain't got a lick of sense expr. çok aptal
at full lick expr. çok çabuk
ain't got a lick of sense expr. mankafa
at full lick expr. son hızla
do not lick what you have spat expr. tükürdüğünü yalama
Speaking
as fast as he could lick i. elinden geldiği kadar çabuk
Technical
flame lick i. alev yalaması
Medical
lick block i. yalama taşı
Breeding
salt lick i. hayvanların yaladığı doğal tuz
salt lick i. hayvanların tuz yaladığı doğal katman
salt lick i. tuz yalama bloğu
Geography
french lick i. indiana eyaletinde yerleşim yeri
knob lick i. missouri eyaletinde şehir
salt lick i. kentucky eyaletinde şehir
Slang
lick pussy f. am yalamak
lick a pussy f. am yalamak
lick somebody's arse f. birisinin kıçını yalamak
lick someone's arse f. birinin kıçını yalamak
lick somebody's boots f. götünü yalamak
lick somebody's boots f. kıçını yalamak
hit a lick f. otuzbir çekmek
hit a lick f. parayı bulmak
hit a lick f. tavşanı tokatlamak
lick someone's arse f. yalakalık etmek
lick somebody's arse f. yalakalık yapmak
lick somebody's boots f. yalakalık yapmak
lick the pants off (someone) f. (birini) bozguna uğratmak
lick the pants off (someone) f. (birini) hezimete uğratmak
lick the stuffing out of (one) f. (birini) çok fena benzetmek
lick the stuffing out of (one) f. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
lick the stuffing out of (one) f. (birinin) ağzını yüzünü kırmak/dağıtmak
lick the stuffing out of (one) f. (birine) sağlam bir sopa çekmek
lick the stuffing out of (one) f. (birinin) kendine güvenini kırmak
lick the stuffing out of (one) f. (birinin) özgüvenini yerle bir etmek
lick the stuffing out of (one) f. (birinin) özgüvenini yıkmak
lick the stuffing out of (one) f. (birinin) motivasyonunu kırmak
lick the stuffing out of (one) f. (birinin) onurunu kırmak
lick the stuffing out of f. çok fena benzetmek
lick the stuffing out of f. eşek sudan gelinceye kadar dövmek
lick the stuffing out of f. ağzını yüzünü kırmak/dağıtmak
lick the stuffing out of f. yüzünü gözünü dağıtmak
lick the stuffing out of f. sağlam bir sopa çekmek
lick the stuffing out of f. insafsızca dövmek
lick (someone's) ass [us] f. (birinin) kıçını yalamak
lick (someone's) ass [us] f. (birine) yalakalık etmek
lick (someone's) ass [us] f. (birine) dalkavukluk etmek
lick-ass s. kıç/göt yalayan
lick-ass s. yalaka
lick-ass s. dalkavuk
lick-ass s. yağcı
lick-arse [uk] s. kıç/göt yalayan
lick-arse [uk] s. yalaka
lick-arse [uk] s. dalkavuk
lick-arse [uk] s. yağcı
lick my arse! expr. kıçımı öp!
lick my ass [us] expr. kıçımı/götümü yala
lick my ass [us] expr. kıçımı/götümü yalarsın
lick my ass [us] expr. avucunu yalarsın
British Slang
lick someone's arse f. birinin kıçını yalamak
lick up f. birinin kıçını yalamak
arse-lick f. göt yalamak
lick out f. oral çekmek
lick up f. yalakalık yapmak
Modern Slang
a big lick i. göt yalama
a big lick i. ağır yalakalık