mitigates

"mitigates" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 19 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	mitigate f.	hafifletmek
We need to take measures to mitigate the effects of global warming. Küresel ısınmanın etkilerini hafifletmek için önlemler almalıyız. More Sentences
2	Genel	mitigate f.	azaltmak
The common position states that the goal of the action campaigns is to mitigate noise. Ortak tutum, eylem kampanyalarının amacının gürültüyü azaltmak olduğunu belirtmektedir. More Sentences
3	Genel	mitigate f.	yatıştırmak
4	Genel	mitigate f.	uysallaştırmak
5	Genel	mitigate f.	daha arkadaşça hale getirmek
6	Genel	mitigate f.	yumuşatmak
7	Genel	mitigate f.	mazur göstermek
8	Genel	mitigate f.	önemini azaltmak
9	Genel	mitigate f.	önemsiz gibi göstermek
10	Genel	mitigate f.	önemsiz göstermek
11	Genel	mitigate f.	(karşı) çalıştırmak
12	Genel	mitigate f.	(karşı) işletmek
13	Genel	mitigate f.	(karşı) çalışmak
14	Genel	mitigate f.	hafiflemek
15	Genel	mitigate f.	şiddetini azaltmak
Law
16	Hukuk	mitigate f.	cezayı hafifletmek
17	Hukuk	mitigate f.	cezayı azaltmak
Environment
18	Çevre	mitigate f.	kirliliği azaltmak için (arazide) değişiklikler yapmak
19	Çevre	mitigate f.	(araziyi) yaban hayatına daha uygun hale getirmek için değiştirmek

"mitigates" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	mitigate against f.	(bir şeyi) hafifletmek için tedbir almak
2	Genel	mitigate against f.	(bir şeyi) yatıştırmak için tedbir almak
3	Genel	mitigate against f.	(bir kimseye veya şeye) karşı güçlü bir etken olmak
4	Genel	mitigate against f.	engellemek
5	Genel	mitigate against f.	önlemek
Law
6	Hukuk	duty to mitigate the loss i.	zararı azaltma görevi