1 |
neatly |
düzgünce |
adv. |
|
- She folded her handkerchief neatly.
- Mendilini düzgünce kıvırdı.
- Tom's hair is neatly combed.
- Tom'un saçları düzgünce taranmış.
- Mary neatly folded her clothes and placed them in her dresser drawers.
- Mary elbiselerini düzgünce katladı ve onları şifoniyer çekmecelerine yerleştirdi.
- Can you wrap these neatly for me?
- Bunları benim için düzgünce sarabilir misin?
- He was a dapper man with a mustache that curled neatly at each tip.
- Uçları düzgünce kıvrılmış bıyıkları olan şık bir adamdı.
- Will you wrap this package neatly for me?
- Bu paketi benim için düzgünce sarar mısın?
- If you make a mistake, just cross it out neatly.
- Eğer bir hata yaparsan, sadece düzgünce üstünü çiz.
- She folded her handkerchief neatly.
- O, mendilini düzgünce katladı.
- You need to write more neatly.
- Daha düzgünce yazmalısın.
- Everything should be done neatly.
- Her şey düzgünce yapılmalı.
- Tom neatly folded the paper.
- Tom kağıdı düzgünce katladı.
- Can you wrap these neatly for me?
- Bunları benim için düzgünce paketler misiniz?
Show More (9)
|
2 |
neatly |
özenle |
adv. |
|
- She packed her bag neatly.
- Çantasını özenle hazırladı.
Show More (-2)
|
3 |
neatly |
temizce |
adv. |
|
- Everything should be done neatly.
- Her şey temizce yapılmalı.
Show More (-2)
|
4 |
neatly |
tertemiz |
adv. |
|
- Tom was neatly dressed.
- Tom tertemiz giyinmişti.
Show More (-2)
|