neatly - English Turkish Sentences
English Turkish
neatly düzgünce adv.
  • She folded her handkerchief neatly.
  • Mendilini düzgünce kıvırdı.
  • Tom's hair is neatly combed.
  • Tom'un saçları düzgünce taranmış.
  • Mary neatly folded her clothes and placed them in her dresser drawers.
  • Mary elbiselerini düzgünce katladı ve onları şifoniyer çekmecelerine yerleştirdi.
Show More (9)
neatly özenle adv.
  • She packed her bag neatly.
  • Çantasını özenle hazırladı.
Show More (-2)
neatly temizce adv.
  • Everything should be done neatly.
  • Her şey temizce yapılmalı.
Show More (-2)
neatly tertemiz adv.
  • Tom was neatly dressed.
  • Tom tertemiz giyinmişti.
Show More (-2)