neutral - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
neutral tarafsız adj.
  • Tony decided to take a neutral position in the argument.
  • Tony tartışmada tarafsız bir tutum sergilemeye karar verdi.
  • The negotiations took place on neutral territory.
  • Müzakereler tarafsız bir bölgede gerçekleştirilmiştir.
  • The article was written in a neutral language.
  • Makale tarafsız bir dilde yazılmıştı.
Show More (24)
neutral nötr adj.
  • I was told a pH of 7 indicates neutral soil.
  • Bana pH değerinin 7 olması nötr toprak demektir denmişti.
  • I like clothes that are neutral colors.
  • Nötr renklerdeki kıyafetleri seviyorum.
  • Is this wire ground or neutral?
  • Bu kablo toprak mı yoksa nötr mü?
Show More (0)
neutral nötr adj., n.
  • In all relations between peoples, a neutral language must be used.
  • Halklar arasındaki tüm ilişkilerde, nötr bir dil kullanılmalıdır.
  • This product is carbon neutral.
  • Bu ürün karbon nötr.
Show More (-1)
neutral boş n.
  • He pulled over and put the car into neutral.
  • Kenara çekti ve arabayı boşa aldı.
Show More (-2)
neutral duygusuz adj.
  • My father said, "It's past your curfew", in a neutral voice.
  • Babam duygusuz bir ses tonuyla "Sokağa çıkma yasağın bitti" dedi.
Show More (-2)
neutral tarafsız ülke n.
  • Spain functions as a neutral among the three.
  • İspanya bu üç ülke arasında tarafsız ülke rolü oynamaktadır.
Show More (-2)
neutral nötr renk n.
  • I look better in neutrals.
  • Nötr renkler bana daha çok yakışıyor.
Show More (-2)