|
- Vast numbers of people are still dying in der Gomel region.
- Gomel bölgesinde hala çok sayıda insan ölüyor.
- But it is the quality and size of the partnerships that matter, not the numbers as such.
- Ancak önemli olan sayılar değil, ortaklıkların kalitesi ve büyüklüğüdür.
- High levels of confidence are necessary to boost job numbers and competitiveness.
- Yüksek güven seviyeleri, iş sayılarını ve rekabet gücünü artırmak için gereklidir.
- In terms of numbers, however, this is very limited compared to the overall phenomenon of immigration.
- Ancak sayılar açısından bu, genel göç olgusuna kıyasla çok sınırlıdır.
- There are few inhabitants who are therefore unable to form a strong lobby in terms of either numbers or wealth.
- Bu nedenle ne sayı ne de servet açısından güçlü bir lobi oluşturamayan az sayıda sakin vardır.
- Animals infected or at risk are now considerably reduced in numbers.
- Enfekte veya risk altındaki hayvanların sayısı artık önemli ölçüde azalmıştır.
- You can read the real numbers of ships per Member State on page 49 of the resource management regulation, Sir.
- Üye Devlet başına düşen gerçek gemi sayısını kaynak yönetimi yönetmeliğinin 49. sayfasında okuyabilirsiniz efendim.
- The Committee on Legal Affairs numbers a great many legal practitioners.
- Hukuk İşleri Komitesi'nde çok sayıda hukukçu görev yapmaktadır.
- This could have fateful consequences for both individuals and large numbers of people.
- Bunun hem bireyler hem de çok sayıda insan için vahim sonuçları olabilir.
- The force numbers 487 men, including 212 staff positions.
- Kuvvetlerin sayısı 212'si personel olmak üzere 487'dir.
- And it is precisely the medium-sized undertakings and large numbers of employees who suffer as a result.
- Sonuç olarak zarar gören tam da orta ölçekli işletmeler ve çok sayıda çalışan.
- People could go back and search for different reasons why there are numbers of people there.
- İnsanlar geriye dönüp orada neden çok sayıda insan olduğuna dair farklı nedenler arayabilir.
- We hope to be able to persuade our French colleagues of the need for 24-hour policing and adequate police numbers.
- Fransız meslektaşlarımızı 24 saat polis ve yeterli sayıda polis ihtiyacı konusunda ikna edebilmeyi umuyoruz.
- There are few inhabitants who are therefore unable to form a strong lobby in terms of either numbers or wealth.
- Bu nedenle ne sayı ne de servet açısından güçlü bir lobi oluşturamayan az sayıda sakin var.
- We have also been assured that security staff numbers have been increased on the SNCF site.
- Ayrıca SNCF sahasındaki güvenlik personeli sayısının arttırıldığı konusunda da teminat aldık.
- The procedure renders futile attempts to monitor the numbers of sharks being caught.
- Prosedür, yakalanan köpekbalıklarının sayısını izleme girişimlerini boşa çıkarmaktadır.
- Very large numbers of animals die of natural causes or common ailments.
- Çok sayıda hayvan doğal nedenlerden ya da yaygın hastalıklardan ölmektedir.
- We now know that these diseases are continuing to spread and are creating huge numbers of victims.
- Artık bu hastalıkların yayılmaya devam ettiğini ve çok sayıda mağdur yarattığını biliyoruz.
- Subsequently, the aid figures will need to correlate with the absolute numbers.
- Daha sonra, yardım rakamlarının mutlak sayılarla ilişkilendirilmesi gerekecektir.
- The reduced farm numbers have produced a lot of well-being in Europe.
- Çiftlik sayısının azalması Avrupa'da çok fazla refah yarattı.
- We have also been assured that security staff numbers have been increased on the SNCF site.
- SNCF sahasındaki güvenlik personeli sayısının arttırıldığı konusunda da güvence aldık.
- Vast numbers of people are still dying in der Gomel region.
- Der Gomel bölgesinde hala çok sayıda insan ölüyor.
- Letters of formal notice, which constitute the first stage, ran into large numbers.
- İlk aşamayı oluşturan resmi bildirim mektupları çok sayıda geldi.
- You can read the real numbers of ships per Member State on page 49 of the resource management regulation, Sir.
- Üye Devlet başına düşen gerçek gemi sayılarını kaynak yönetimi yönetmeliğinin 49. sayfasında okuyabilirsiniz efendim.
- Forces of progress who want to see a less cruel form of Islamic society exist and they are growing in numbers.
- Daha az zalim bir İslam toplumu görmek isteyen ilerleme güçleri mevcuttur ve sayıları giderek artmaktadır.
- Large numbers of malnourished people still deserve our concern.
- Yetersiz beslenen çok sayıda insan hala endişelenmemizi gerektirmektedir.
- Moreover, their numbers have risen to over 15 000 in the past two years.
- Dahası sayıları son iki yılda 15.000'in üzerine çıkmıştır.
- We have increasing numbers of death sentences in countries with which we have close relations.
- Yakın ilişkiler içinde olduğumuz ülkelerde giderek artan sayıda ölüm cezasına çarptırılanlar var.
- Large numbers of malnourished people still deserve our concern.
- Yetersiz beslenen çok sayıda insan hala endişelenmemizi hak ediyor.
- Petitions do not come from us in Finland or the other Nordic countries in any large numbers.
- Finlandiya'da ya da diğer İskandinav ülkelerinde bizden çok sayıda dilekçe gelmiyor.
- The numbers increase every year.
- Sayılar her yıl artmaktadır.
- However, I am not going to start a debate about numbers at this point.
- Ancak bu noktada sayılar hakkında bir tartışma başlatmayacağım.
- This would end the damaging rotation whereby first one country then another sees its numbers peak.
- Bu, önce bir ülkenin sonra diğerinin sayılarının zirveye ulaştığı zarar verici rotasyonu sona erdirecektir.
- Reduce the numbers of patients going to the hospital.
- Hastaneye giden hasta sayısını azaltınız.
- However, a variable of type int can hold only whole numbers.
- Ancak, integer türündeki bir değişken yalnızca tam sayıları tutabilir.
- Because with numbers, truth and beauty are the same thing.
- Çünkü sayılarda hakikat ve güzellik aynı şeydir.
- However, a variable of type int can hold only whole numbers.
- Ancak int tipinde bir değişken sadece tam sayıları tutabilir.
- Numbers are obviously very vital as without them, the world will fall apart.
- Sayılar çok hayati önem taşıyor, çünkü onlar olmazsa dünya yerle bir olur.
- Reduce the numbers of patients going to the hospital.
- Hastaneye giden hasta sayısını azaltın.
- Because with numbers, truth and beauty are the same thing.
- Çünkü sayılar söz konusuysa gerçeklik ve güzellik aynı şeydir.
- Because with numbers, truth and beauty are the same thing.
- Çünkü sayılar söz konusu olduğunda gerçeklik ve güzellik aynı şeydir.
- Tom is very good with numbers.
- Tom'un sayılarla arası çok iyi.
- Huge numbers of soldiers and civilians were killed.
- Çok sayıda asker ve sivil öldürüldü.
- I know all the numbers, colors and things at home by heart.
- Tüm sayıları, renkleri ve evdeki eşyaları ezbere biliyorum.
- Please add up the numbers.
- Lütfen sayıları toplayınız.
- Tom certainly isn't very good with numbers.
- Tom kesinlikle sayılarda çok iyi değildir.
- Even though we're supposedly in a recession, people are traveling abroad in record numbers this Golden Week holiday.
- Sözde bir durgunluk içinde olmamıza rağmen bu Altın Hafta tatilinde rekor sayıda insan yurt dışında seyahat ediyor.
- I hate to write big numbers.
- Büyük sayıları yazmaktan nefret ediyorum.
- Throughout the United State large numbers of young people enter college every year.
- Birleşik Devletler genelinde her yıl çok sayıda genç üniversiteye girmektedir.
- Write in words the numbers you can see in the picture!
- Resimde gördüğünüz sayıları kelimelerle yazın!
- Are you good with numbers?
- Sayılarla aran iyi mi?
- I know all the numbers, colors and things at home by heart.
- Evdeki tüm sayıları, renkleri ve eşyaları ezbere biliyorum.
- I don't like to write numbers.
- Sayı yazmayı sevmiyorum.
- I'm very good with numbers.
- Sayılarla aram çok iyidir.
- Can you add these numbers?
- Bu sayıları toplayabilir misin?
- If you think French numbers are complicated, take a look at Danish.
- Fransız sayılarının karmaşık olduğunu düşünüyorsanız, Danca'ya bir göz atın.
- Many scientists work with numbers.
- Birçok bilim insanı sayılarla çalışır.
- Numbers that can be expressed as fractions of two whole numbers are called rational numbers.
- İki tam sayının kesirleri olarak ifade edilebilen sayılara rasyonel sayılar denir.
- Sometimes numbers say more than words.
- Bazen sayılar kelimelerden daha çok şey anlatır.
- Tom sat at his desk all day crunching numbers.
- Tom bütün gün masasına oturup sayılar hesapladı.
- Tom certainly is good with numbers.
- Tom sayılarla kesinlikle iyidir.
- I have often admired the mystical way of Pythagoras, and the secret Magic of numbers.
- Pisagor'un mistik yöntemine ve sayıların gizli büyüsüne hep hayranlık duymuşumdur.
- Numbers that can be expressed as fractions of two whole numbers are called rational numbers.
- İki tam sayının kesirleri olarak ifade edilebilen sayılar, rasyonel sayılar olarak adlandırılır.
- Boggle is a game that uses dice with letters instead of numbers.
- Boggle, sayılar yerine harflerle zar kullanılan bir oyundur.
- These numbers are clearly wrong.
- Bu sayılar açıkça yanlış.
- Let's examine the numbers.
- Sayıları inceleyelim.
- Tom added up the numbers.
- Tom sayıları topladı.
- I'm not very good with numbers.
- Sayılarla aram pek iyi değildir.
- Arithmetic deals with numbers.
- Aritmetik sayılarla ilgilenir.
- Tom has a good head for numbers.
- Tom'un sayılar konusunda iyi bir kafası var.
- I think the numbers are much smaller than that.
- Sanırım sayılar ondan çok daha küçük.
- Sometimes numbers say more than words.
- Bazen sayılar kelimelerden daha çok şey söyler.
- Arithmetic deals with numbers.
- Aritmetik, sayılarla ilgilenir.
- Throughout the United State large numbers of young people enter college every year.
- Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl çok sayıda genç üniversiteye giriyor.
- In algebra, we often replace numbers with letters.
- Cebirde, sayıları genellikle harflerle değiştiririz.
- Those numbers are staggering.
- Bu sayılar şaşırtıcı.
- Adding up numbers is very uplifting.
- Sayıları toplamak çok moral vericidir.
- Tom certainly isn't very good with numbers.
- Tom kesinlikle sayılarla arası pek iyi değil.
- Would it be better if numbers were completely arbitrary and had no emotional associations?
- Sayılar tamamen keyfi olsaydı ve duygusal çağrışımları olmasaydı daha mı iyi olurdu?
- Let's take a closer look at these numbers.
- Bu sayılara daha yakından bakalım.
- The numbers are on the doors or next to the doors.
- Sayılar kapılarda veya kapıların yanında.
- Let's take a closer look at these numbers.
- Bu sayılara iyice bir bakalım.
- Tom and Mary exchanged numbers at the party.
- Tom ve Mary partide sayıları değiştirdiler.
- Tom added up all the numbers.
- Tom tüm sayıları topladı.
- It is easy to add numbers using a calculator.
- Hesap makinesi kullanarak sayıları toplamak kolaydır.
- I'm not very good with numbers.
- Sayılar konusunda pek iyi değilim.
- I've written down all the numbers up to thirty-one.
- 31'e kadar olan tüm sayıları not ettim.
- Tom added up all the numbers.
- Tom bütün sayıları topladı.
- There's safety in numbers.
- Sayıların güvenliği vardır.
- Tom is very good with numbers.
- Tom'un sayılarla arası çok iyidir.
- Can you read out the numbers under the black line?
- Siyah çizginin altındaki sayıları okuyabilir misin?
- I've written down all the numbers up to thirty-one.
- Otuz bire kadar olan bütün sayıları yazdım.
- Even though we're supposedly in a recession, people are traveling abroad in record numbers this Golden Week holiday.
- Sözde durgunluk içinde olmamıza rağmen, insanlar bu Altın Hafta tatilinde rekor sayıda yurtdışına seyahat ediyor.
- Do you think that these numbers accurate?
- Bu sayıların doğru olduğunu düşünüyor musun?
- He's not smart enough to add numbers in his head.
- Kafasında sayıları toplayacak kadar zeki değildi.
- Some numbers are very large.
- Bazı sayılar çok büyüktür.
- They won by force of numbers.
- Sayı üstünlüğüyle kazandılar.
- The Knesset numbers 120 members.
- Knesset'in üye sayısı 120.
- Boggle is a game that uses dice with letters instead of numbers.
- Boggle sayılar yerine harflerle zar kullanan bir oyundur.
- I can't give you the exact numbers.
- Sana kesin sayıları veremem.
- Many scientists work with numbers.
- Birçok bilim adamı sayılarla çalışır.
- Tom certainly is good with numbers.
- Tom kesinlikle sayılarla arası iyi.
Show More (99)
|
