|
- It is not a must to join the group; it is optional.
- Gruba katılmak zorunlu değil, isteğe bağlı.
- Providing an optional language is very important.
- İsteğe bağlı bir dil sağlamak çok önemlidir.
- The Member States believe that an optional collection rate of 4 kg is the right way to go.
- Üye Devletler, 4 kg'lık isteğe bağlı bir toplama oranının doğru yol olduğuna inanıyor.
- Shelf registration should be optional and not compulsory.
- Raf kaydı isteğe bağlı olmalı ve zorunlu olmamalıdır.
- It is not to be brought in as a "sort of optional add-on" .
- Bir tür isteğe bağlı eklenti olarak getirilmemelidir.
- Moreover, these relief thresholds are optional.
- Üstelik bu yardım eşikleri isteğe bağlıdır.
- Previously it was optional, now it is essential.
- Önceden isteğe bağlıydı, şimdi ise şart.
- Political dialogue with third countries is still optional.
- Üçüncü ülkelerle siyasi diyalog hala isteğe bağlı.
- Political dialogue with third countries is still optional.
- Üçüncü dünya ülkeleri ile siyasi diyalog hala isteğe bağlı.
- Schools in many Member States organise important optional activities after the school day has officially finished.
- Birçok Üye Devletteki okullar, okul günü resmi olarak bittikten sonra önemli isteğe bağlı etkinlikler düzenlemektedir.
- This is where it would, without doubt, make sense to make the optional goals binding.
- Şüphesiz bu noktada isteğe bağlı hedeflerin bağlayıcı hale getirilmesi mantıklı olacaktır.
- Nor can I accept an arrangement whereby those Articles are to be made optional.
- Bu maddelerin isteğe bağlı hale getirileceği bir düzenlemeyi de kabul edemem.
- Wearing green is optional.
- Yeşil giymek isteğe bağlı.
- It's not optional.
- İsteğe bağlı değil.
- Even though it's optional, you should still do the homework.
- İsteğe bağlı olsa da, yine de ev ödevinizi yapmalısınız.
- Wearing green is optional.
- Yeşil giymek isteğe bağlıdır.
- It isn't optional.
- İsteğe bağlı değil.
Show More (14)
|
