|
- Octa is mainly used in plastic office equipment and in components of household appliances.
- Octa esas olarak plastik ofis ekipmanlarında ve ev aletlerinin bileşenlerinde kullanılır.
- On 4 March 2002, our environment minister introduced a plastic bag tax in Ireland, 15% per bag.
- 4 Mart 2002 tarihinde çevre bakanımız İrlanda'da poşet başına %15 oranında plastik poşet vergisi getirdi.
- Soft drinks can be wrapped in cardboard, metal, glass, plastic or a combination of these.
- Alkolsüz içecekler karton, metal, cam, plastik ya da bunların bir kombinasyonuna sarılabilir.
- Different materials such as paper, metal, glass and plastic must compete on an environmental quality basis.
- Kağıt, metal, cam ve plastik gibi farklı malzemeler çevresel kalite bazında rekabet etmelidir.
- PVC has unique qualities as a plastic, of course.
- PVC'nin plastik olarak benzersiz nitelikleri var elbette.
- Even the paper which surrounds packages, even wood and plastic can be reused and are good for something.
- Paketleri çevreleyen kağıt, ahşap ve plastik bile yeniden kullanılabilir ve bir işe yarar.
- One billion plastic bags have been taken out of circulation in six months.
- Altı ay içinde bir milyar plastik poşet tedavülden kaldırıldı.
- On 4 March 2002, our environment minister introduced a plastic bag tax in Ireland, 15% per bag.
- 4 Mart 2002'de çevre bakanımız İrlanda'da poşet başına %15 oranında plastik poşet vergisi getirdi.
- Plastic waste is a huge problem for the planet.
- Plastik atıklar gezegen için büyük bir sorundur.
- Plastic waste is a huge problem for the planet.
- Plastik atıkları dünya açısından büyük bir problem.
- I prefer paper cups to plastic ones.
- Kağıt bardakları plastik olanlara tercih ederim.
- There are many plastic model manufacturers in Shizuoka.
- Shizuoka'da birçok plastik model üreticisi var.
- Instead of using disposable chopsticks, it's better to use plastic chopsticks that you can wash.
- Tek kullanımlık yemek çubukları yerine, yıkayabileceğiniz plastik yemek çubukları kullanmanız daha iyi olur.
- She wrapped her sandwich in plastic wrap.
- Sandviçini plastik ambalaja sardı.
- This plastic garbage bag is free of hazardous chemicals.
- Bu plastik çöp torbasında tehlikeli kimyasallar yok.
- Tom and his friend were duelling with plastic swords.
- Tom ve arkadaşı plastik kılıçlarla düello ediyorlardı.
- This store will no longer give plastic bags to its customers.
- Bu mağaza artık müşterilerine plastik poşet vermeyecek.
- I have a plastic cup.
- Benim plastik bir bardağım var.
- Plastic is the most prevalent type of marine debris.
- Plastik en yaygın deniz çöpü türüdür.
- That's plastic.
- O plastik.
- We collect plastic bottles.
- Plastik şişe toplarız.
- I drank beer from a plastic cup.
- Plastik bir bardaktan bira içtim.
- A plastic glass is better than one made of real glass.
- Plastik bir bardak, gerçek camdan yapılmış olandan daha iyidir.
- We collect plastic bottles.
- Plastik şişe topluyoruz.
- It's better to use plastic chopsticks and wash them than to use disposable chopsticks.
- Plastik yemek çubukları kullanmak ve onları yıkamak, tek kullanımlık yemek çubukları kullanmaktan daha iyidir.
- Before transport, a layer of plastic was wrapped around the package.
- Taşınmadan önce paketin etrafına bir plastik tabaka sarılmıştır.
- Tom and his friend were duelling with plastic swords.
- Tom ve arkadaşı plastik kılıçlarla düello yapıyorlardı.
- The birds don't seem scared of the plastic owl.
- Kuşlar plastik baykuştan korkmuşa benzemiyor.
- Plastic boxes last longer.
- Plastik kutular daha uzun dayanırlar.
- I collected my urine sample in a small, plastic cup and gave it to the nurse.
- İdrar örneğimi küçük plastik bir bardakta topladım ve onu hemşireye verdim.
- Plastic does not break easily.
- Plastik, kolay kırılmaz.
- None of the flowers are plastic.
- Çiçeklerin hiçbiri plastik değildir.
- None of the flowers are plastic.
- Çiçeklerin hiçbiri plastik değil.
- This plastic squirrel was made in China.
- Bu plastik sincap Çin'de üretildi.
- Before transport, a layer of plastic was wrapped around the package.
- Taşınmadan önce paketin etrafına plastik bir tabaka sarıldı.
- Plastic bottles are compressible and recyclable.
- Plastik şişeler sıkıştırılabilir ve geri dönüştürülebilir.
- The plastic bag has become public enemy number one.
- Plastik poşetler bir numaralı halk düşmanı haline geldi.
- I've got a plastic cup.
- Plastik bir bardağım var.
- There are many plastic model manufacturers in Shizuoka.
- Shizuoka'da birçok plastik model üreticisi vardır.
- Paper, glass and plastic are recyclable materials.
- Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.
- Would you like a plastic bag or a paper bag?
- Plastik poşet mi yoksa kağıt poşet mi istersiniz?
- I knew it was plastic but it tasted like wood.
- Plastik olduğunu biliyordum ama tadı tahta gibiydi.
- It's a plastic spider.
- Bu plastik bir örümcek.
- This plastic squirrel was made in China.
- Bu plastik sincap Çin'de yapıldı.
- A plastic cup is better than one made of real glass.
- Plastik bir bardak, gerçek camdan yapılmış bir bardaktan daha iyidir.
- I knew it was plastic but it tasted like wood.
- Plastik olduğunu biliyordum ama tadı odun gibiydi.
- Plastic kills countless seabirds and sea turtles each year.
- Plastik her yıl sayısız deniz kuşu ve deniz kaplumbağasını öldürüyor.
- Mary filled her bucket with sand using a plastic shovel.
- Mary plastik bir kürek kullanarak kovasını kumla doldurdu.
- This chair is plastic.
- Bu sandalye plastik.
- I have a plastic cup.
- Plastik bir bardağım var.
- I collected my urine sample in a small, plastic cup and gave it to the nurse.
- İdrar örneğimi küçük, plastik bir kapta topladım ve hemşireye verdim.
- Sami's company made plastic bags.
- Sami'nin şirketi plastik poşet üretiyordu.
- A plastic dish will melt on the stove.
- Plastik bir tabak, ocakta eriyecektir.
- The European Union is considering banning plastic bags.
- Avrupa Birliği plastik poşetleri yasaklamayı düşünüyor.
- That is plastic.
- Bu plastik.
- Plastic boxes last longer.
- Plastik kutular daha uzun süre dayanır.
- My plastic bottle broke.
- Plastik şişem kırıldı.
- Plastic grocery bags have been banned.
- Plastik market poşetleri yasaklandı.
- I have a plastic tumbler.
- Plastik bir bardağım var.
- Tom's company deals in plastic.
- Tom'un şirketi plastik işiyle uğraşıyor.
- The girl was carrying a plastic bag stuffed full of things.
- Kız, içi bir şeylerle dolu plastik bir çanta taşıyordu.
- It's better to use plastic chopsticks and wash them than to use disposable chopsticks.
- Plastik çubukları kullanmak ve onları yıkamak tek kullanımlık çubukları kullanmaktan daha iyidir.
- This plastic is not damaged by fire.
- Bu plastik yangından zarar görmemiş.
- It is best to use plastic chopsticks to eat and wash later, instead of using disposable chopsticks.
- Yemek yerken tek kullanımlık çubuklar yerine plastik çubuklar kullanmak ve daha sonra yıkamak en iyisidir.
- This plastic garbage bag is free of hazardous chemicals.
- Bu plastik çöp torbası tehlikeli kimyasallar içermez.
- That is plastic.
- O plastik.
- Plastic does not break easily.
- Plastik, kolayca kırılmaz.
- That's plastic.
- Bu plastik.
- Instead of using disposable chopsticks, it's better to use plastic chopsticks that you can wash.
- Tek kullanımlık çubukları kullanmak yerine yıkayabileceğin plastik çubukları kullanmak daha iyi.
Show More (66)
|