| 1 |
quantitative |
niceliksel |
adj. |
|
- They launched a project that combines quantitative and qualitative methods of research.
- Niceliksel ve niteliksel araştırma yöntemlerini birleştiren bir proje başlattılar.
- Up to now we have always put the emphasis on the quantitative side of this.
- Şimdiye kadar hep bu işin niceliksel yönüne vurgu yaptık.
- The second issue is the quantitative security of the world market.
- İkinci mesele, dünya pazarının niceliksel güvenliğidir.
- We therefore support the amendments that aim to achieve qualitative and quantitative improvement of the controls.
- Bu nedenle, kontrollerin niteliksel ve niceliksel olarak iyileştirilmesini amaçlayan değişiklikleri destekliyoruz.
- This is therefore a genuinely significant quantitative leap.
- Bu nedenle bu gerçekten önemli bir niceliksel sıçramadır.
- Qualitative and quantitative objectives, and timetables, must be set for the most important environmental problems.
- En önemli çevre sorunları için niteliksel ve niceliksel hedefler ve zaman çizelgeleri belirlenmelidir.
- Certain China-specific quantitative restrictions are to be phased out.
- Çin'e özgü bazı niceliksel kısıtlamalar aşamalı olarak kaldırılacaktır.
- We believe that we have to introduce both qualitative and quantitative elements.
- Hem niteliksel hem de niceliksel unsurlar getirmemiz gerektiğine inanıyoruz.
- However, I believe it is a mistake to look at this issue solely in quantitative terms.
- Bununla birlikte, bu konuya yalnızca niceliksel açıdan bakmanın yanlış olduğuna inanıyorum.
- Whenever possible, the analysis is quantitative, requiring only basic algebra and trigonometry.
- Mümkün olduğunda analiz nicelikseldir ve yalnızca temel cebir ve trigonometri gerektirir.
Show More (7)
|
| 2 |
quantitative |
sayısal |
adj. |
|
- I fully support the dates and the quantitative objectives set in it.
- Tarihleri ve bu tarihlerde belirlenen sayısal hedefleri tamamen destekliyorum.
- I should like to refer to the quantitative targets.
- Sayısal hedeflere değinmek istiyorum.
- What quantitative data exist on the total or partial use of this fish meal in aquaculture?
- Bu balık ununun akuakültürde tamamen ya da kısmen kullanımına ilişkin hangi sayısal veriler mevcuttur?
- We therefore propose a series of quantitative targets.
- Bu nedenle bir dizi sayısal hedef öneriyoruz.
Show More (1)
|
| 3 |
quantitative |
nicel |
adj. |
|
- Secondly, the setting of quantitative thresholds raises the problem of their revision and updating.
- İkinci olarak, nicel eşiklerin belirlenmesi, bunların gözden geçirilmesi ve güncellenmesi sorununu ortaya çıkarmaktadır.
- Whenever possible, the analysis is quantitative, requiring only basic algebra and trigonometry.
- Mümkün olan her durumda analiz niceldir, sadece temel cebir ve trigonometri gerektirir.
Show More (-1)
|
