rational - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
rational mantıklı adj.
  • Give him time; he is capable of making a rational decision.
  • Ona zaman tanıyın; mantıklı bir karar verebilecek kapasitede biri o.
  • He is rational, but cold and lonely.
  • Mantıklı fakat soğukkanlı ve yalnız biridir.
  • He is rational, but cold and lonely.
  • Mantıklı ama soğuk ve yalnızdır.
Show More (34)
rational rasyonel adj.
  • It is important that if we launch a debate on this, that we do so in very calm, rational and strategic terms.
  • Eğer bu konuda bir tartışma başlatırsak, bunu çok sakin, rasyonel ve stratejik bir şekilde yapmamız önemlidir.
  • It is important that if we launch a debate on this, that we do so in very calm, rational and strategic terms.
  • Bu konuda bir tartışma başlatacaksak, bunu son derece sakin, rasyonel ve stratejik terimlerle yapmamız önemlidir.
  • The Union must set itself the aim of pursuing a rational policy.
  • Birlik kendisine rasyonel bir politika izleme hedefi koymalıdır.
Show More (18)
rational akılcı adj.
  • Humans are rational beings.
  • İnsanlar akılcı varlıklardır.
  • In this way, we aim to improve the rational use of medicines.
  • Bu şekilde, ilaçların akılcı kullanımını geliştirmeyi amaçlıyoruz.
  • A different situation applies to rational phytopharmaceuticals.
  • Akılcı fitofarmasötikler için farklı bir durum söz konusudur.
Show More (5)
rational aklı başında adj.
  • Let's ask Tony; he's quite rational.
  • Tony'ye soralım; oldukça aklı başında biridir.
Show More (-2)