Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
gemeinschaftsantennen
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
saturated
doymuş
adj.
The fact that we are
saturated
with information separates us from the less well-off.
Bilgiye
doymuş
olmamız bizi daha az varlıklı olanlardan ayırmaktadır.
The job market is not
saturated.
İş piyasası
doymuş
değil.
The market is completely
saturated.
Piyasa tamamen
doymuş
durumda.
The market is completely
saturated.
Pazar tamamen
doymuş.
Show More (1)
2
saturated
doygun
adj.
In the
saturated
marketplace, only products produced economically can be sold.
Doygun
pazarda, sadece ekonomik olarak üretilen ürünler satılabilir.
The sky in this photo is very
saturated.
Bu fotoğraftaki gökyüzü çok
doygun.
Show More (-1)