1 |
screw |
vida |
n. |
|
- The screws on this chair seem a bit loose.
- Bu sandalyenin vidaları biraz gevşemiş görünüyor.
- He's got a couple of screws loose.
- Birkaç vidası gevşemiş.
- A screw's missing.
- Bir vida eksik.
- How small a screw do you need?
- Ne kadar küçük bir vidaya ihtiyacın var?
- The screws are in an inaccessible place.
- Vidalar ulaşması zor bir yerde.
- These screws need tightening.
- Bu vidaların sıkılması gerekiyor.
- This screw is loose.
- Bu vida gevşek.
- This screw is made in China.
- Bu vida Çin'de yapılır.
- They say he's got a screw loose.
- Onun bir vidasının gevşediğini söylüyorlar.
- The screws are in an inconvenient place.
- Vidalar elverişsiz bir yerde.
- Go to the hardware store and get screws.
- Hırdavatçıya git ve vida al.
- It has a screw loose.
- Bir vidası gevşemiş.
- Normal screws when turned clockwise will tighten and when turned anti-clockwise will loosen.
- Normal vidalar saat yönünde döndürülünce sıkılır, saat yönünün tersine doğru döndürülünce de gevşer.
- The screws are in an inconvenient place.
- Vidalar ulaşması zor bir yerde.
- Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.
- Lisa o kadar becerikli ki, kendisi için vida ve benzeri küçük nesneler bile yapabiliyor.
- This machine cranks out a thousand screws an hour.
- Bu makine saatte bin vida çıkarıyor.
- To loosen a screw, turn it to the left.
- Bir vidayı gevşetmek için, sola çevirin.
- This machine cranks out a thousand screws an hour.
- Bu makine bir saatte bin vida üretir.
- Traditional Japanese furniture is made without using any nails or screws.
- Geleneksel Japon mobilyaları çivi ya da vida kullanılmadan yapılır.
- To loosen a screw, turn it to the left.
- Bir vidayı gevşetmek için sola çevirin.
- Go to the hardware store and get screws.
- Hırdavatçıya git ve vidaları al.
- Normal screws when turned clockwise will tighten and when turned anti-clockwise will loosen.
- Normal vidalar saat yönünde çevrildiğinde sıkılır, saat yönünün tersine çevrildiğinde gevşer.
- A screw's missing.
- Bir vida kayıp.
- This screw is loose.
- Bu vida gevşemiş.
- The screws are in an inaccessible place.
- Vidalar ulaşılmaz bir yerde.
- This screw is made in China.
- Bu vida Çin malı.
- Sami pulled out the screws.
- Sami vidaları çıkardı.
- Tom put the screws in a small plastic bag.
- Tom vidaları küçük bir plastik torbaya koydu.
- It has a screw loose.
- Onun bir vidası gevşek.
Show More (26)
|
2 |
screw |
tırtıklamak |
v. |
|
- He screwed us out of thousands of dollars.
- Bizden binlerce dolar tırtıkladı.
Show More (-2)
|
3 |
screw |
becermek |
v. |
|
- She found out that he was screwing his secretary.
- Adamın sekreterini becerdiğini öğrenmiş.
Show More (-2)
|
4 |
screw |
pompa |
n. |
|
- You've been tense; you can use a good screw.
- Gerginsin; iyi bir pompa sana iyi gelebilir.
Show More (-2)
|
5 |
screw |
vidalamak |
v. |
|
- The legs of the table are screwed to the floor.
- Masanın ayakları zemine vidalanmıştır.
Show More (-2)
|
6 |
screw |
gardiyan |
n. |
|
- He had a knife, but the screws took it.
- Bıçağı varmış ama gardiyanlar onu almış.
Show More (-2)
|
7 |
screw |
buruşturmak |
v. |
|
- He screwed the tissue into a ball.
- Mendili buruşturarak top haline getirdi.
Show More (-2)
|
8 |
screw |
çevirerek kapatmak |
v. |
|
- He poured a drink and screwed the cap back onto the bottle.
- Bir içki doldurdu ve şişenin kapağını çevirerek geri kapattı.
Show More (-2)
|
9 |
screw |
pervane |
n. |
|
- Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.
- Lisa o kadar becerikli ki, kendisi için pervane ve benzeri küçük nesneler bile yapabiliyor.
Show More (-2)
|
10 |
screw |
burmak |
v. |
|
- I need a cork screw.
- Bir burguya ihtiyacım var.
Show More (-2)
|