starve - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
starve açlıktan ölmek v.
  • The king had his enemies starve.
  • Kral, düşmanlarının açlıktan ölmesini sağladı.
  • President Mugabe is allowing his people to starve and is blaming the West.
  • Başkan Mugabe halkının açlıktan ölmesine izin veriyor ve Batı'yı suçluyor.
  • I'm no longer starving.
  • Ben artık açlıktan ölmüyorum.
Show More (51)
starve aç bırakmak v.
  • The lack of food almost starved the locals.
  • Yiyecek eksikliği bölge halkını neredeyse aç bıraktı.
Show More (-2)
starve açlıktan öldürmek v.
  • Most recently, it has starved many of its people to death due to its disastrous isolationist economic policies.
  • Son zamanlarda izolasyonist ekonomi politikaları nedeniyle birçok insanını açlıktan öldürdü.
Show More (-2)
starve açlık çekmek v.
  • No child should starve.
  • Hiçbir çocuk açlık çekmemeli.
Show More (-2)
starve aç olmak v.
  • Tom said he's starved.
  • Tom çok aç olduğunu söyledi.
Show More (-2)