the dying - Türkçe İngilizce Sözlük

the dying

"the dying" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
General
dying i. ölme
So let us moderate our great speeches on dictatorships, and murders, and dying children.
O halde, diktatörlükler, cinayetler ve ölen çocuklar hakkındaki muhteşem konuşmalarımızı ölçülü hale getirelim.

More Sentences
dying s. ölmekte olan
Abortion is the easy solution, creating a society that is dying because it no longer respects life.
Kürtaj kolay bir çözümdür ve artık yaşama saygı duymadığı için ölmekte olan bir toplum yaratır.

More Sentences
dying s. ölmek üzere olan
His dying uncle was taken to hospital.
Ölmek üzere olan amcası hastaneye kaldırıldı.

More Sentences
dying s. nesli tükenmekte olan
Dying species are the main focus of scientists.
Nesli tükenmekte olan türler bilim insanlarının temel odak noktasıdır.

More Sentences
dying i. kıkırdama
dying i. irtihal
dying i. ölüm
dying s. ölen
dying s. nesli tükenen
dying s. cansız
dying s. ölüme ait
dying s. ölüm ile ilişkili
dying s. vefat etmeye ait
dying s. vefat etme ile ilişkili
dying s. ölümden hemen önce söylenen
dying s. ölmeden biraz önce ortaya çıkan

"the dying" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
General
the sick and dying i. hasta ve ölmekte olan insanlar
Idioms
the last of a dying breed i. türünün son örneği/örneklerinden biri