| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Genel | ||||
| Genel | kıkırdama | giggle i. | ||
|
All had giggles when the lecturer made a joke. Öğretim üyesi espri yaptığında hepsi kıkırdadı. More Sentences |
||||
| Genel | kıkırdama | chuckle i. | ||
|
Cory's chuckle disturbed the speaker. Cory'nin kıkırdaması konuşmacıyı rahatsız etti. More Sentences |
||||
| Genel | kıkırdama | titter i. | ||
| Genel | kıkırdama | chortle i. | ||
| Genel | kıkırdama | dying i. | ||
| Genel | kıkırdama | twitter i. | ||
| Genel | kıkırdama | giggling i. | ||
| Genel | kıkırdama | cackling i. | ||
| Genel | kıkırdama | hoo-hah i. | ||
| Genel | kıkırdama | gurgle i. | ||
| Konuşma Dili | ||||
| Konuşma Dili | kıkırdama | gig i. | ||
| Kimya | ||||
| Kimya | kıkırdama | titer i. | ||
| Kimya | kıkırdama | titre i. | ||
| Argo | ||||
| Argo | kıkırdama | hoo-ha i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Genel | ||
| Genel | alaycı kahkaha veya aptalca kıkırdama taklidi | hee-hee ünl. |
| Konuşma Dili | ||
| Konuşma Dili | kıkırdama benzeri ses | tee-hee i. |
| Konuşma Dili | uzun ve durdurulamayan kıkırdama | the giggles i. |
| Medikal | ||
| Medikal | gülme/kıkırdama nöbeti | gelastic seizure i. |