the hundred - Türkçe İngilizce Sözlük

the hundred

"the hundred" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 26 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
hundred s. yüz
The environment is more important at this stage than a few hundred jobs.
Çevre bu aşamada birkaç yüz işten daha önemlidir.

More Sentences
General
hundred i. 100 yaş
My grandmother on my father's side has turned one hundred.
Baba tarafından büyükannem 100 yaşına girdi.

More Sentences
hundred i. yüz sayısı, 100
hundred i. yüzlük
hundred i. yüz sayısı
hundred i. arap rakamlarında ondalık virgülün solunda üçüncü hanedeki sayı
hundred i. belirsiz fakat çok yüksek miktar
hundred i. zibilyon
hundred i. (belirli) asır
hundred i. 100 birimlik şey
hundred i. yaklaşık 100
hundred i. c harfi
hundred i. birtakım ticari mallar için kullanılan çeşitli ingiliz miktar birimlerine verilen ad
hundred i. elli kiloluk tartı
hundred i. 112 pound'a eşdeğer bir ingiliz ağırlık birimi
hundred s. 100 yaşında
Formal
hundred i. ingiltere ve abd'nin bazı bölgelerinde bulunan idari bölümlerin arazi sahipleri ile buralarda yaşayanlar
Trade/Economic
hundred i. yüz dolarlık fatura
hundred i. yüz dolarlık banknot
hundred i. yüz dolarlık tutar
hundred i. yüz pound'luk banknot
Politics
hundred i. ingiltere ve abd'nin bazı bölgelerinde bulunan idari bölüm
hundred i. pennsylvania, delaware ve virginia eyaletlerinin koloni döneminde mevcut bir idari bölüm
Physics
hundred i. verilen büyüklüğün 100 katı
Sport
hundred i. (krikette) vurucunun tek vuruşta yaptığı yüz sayı
hundred yüz metre yarışı

"the hundred" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
General
on the scale of hundred zf. yüz üzerinden
on the scale of hundred zf. 100 üzerinden
Phrases
the first hundred years are the hardest expr. ilk yüz yıl zordur
the first hundred years are the hardest expr. ilk yüz yılı atlatınca rahatsın
the first hundred years are the hardest expr. hayat zor
the first hundred years are the hardest expr. hayat boyu rahat yüzü yok
Proverb
the first hundred years are the hardest yüz yaşından sonrası rahat
first hundred years are the hardest yüz yaşından sonrası rahat
the first hundred years are the hardest yüz yaşına gelince oh diyeceksin
first hundred years are the hardest yüz yaşına gelince oh diyeceksin
Idioms
the four hundred i. seçkinler
the four hundred i. zenginler
the first hundred years are the hardest [humorous] expr. 100 yaşını atlattın mı tamamdır
first hundred years are the hardest expr. 100 yaşını atlattın mı tamamdır
the first hundred years are the hardest [humorous] expr. yaşlanınca her şey kolaylaşır
first hundred years are the hardest expr. yaşlanınca her şey kolaylaşır
the first hundred years are the hardest [humorous] expr. 100 yaşını geçtin mi işler kolaylaşır
first hundred years are the hardest expr. 100 yaşını geçtin mi işler kolaylaşır
Speaking
I'm five hundred dollars in the hole expr. beşyüz dolar içerdeyim
Tourism
the key for room number two hundred and two expr. iki yüz iki numaralı odanın anahtarı lütfen
History
the hundred years' wars i. yüz yıl savaşları