1 |
toe |
ayak parmağı |
n. |
|
- The thief stubbed his toe on the door.
- Hırsız ayak parmağını kapıya vurdu.
- Tom stubbed his toe.
- Tom ayak parmağını vurdu.
- My toe started bleeding.
- Ayak parmağım kanamaya başladı.
- Mary dipped her toe into the water.
- Mary ayak parmağını suya daldırdı.
- Tom tested the bath's temperature with his toe.
- Tom ayak parmağıyla banyonun sıcaklığını test etti.
- His toe bleeds.
- Ayak parmağı kanıyor.
- My toe began to bleed.
- Ayak parmağım kanamaya başladı.
- Show me your toe.
- Ayak parmağını bana göster.
- Tom stubbed his toe.
- Tom ayak parmağını çarptı.
- The thief stubbed his toe on the door.
- Hırsız ayak parmağını kapıya çarparak incitti.
- My toe is fine now.
- Ayak parmağım şimdi iyi.
- My little toe hurts.
- Küçük ayak parmağım ağrıyor.
- I accidentally kicked a large rock and broke my toe.
- Yanlışlıkla büyük bir kayaya tekme attım ve ayak parmağımı kırdım.
- Tom dipped his toe into the water.
- Tom ayak parmağını suyun içine daldırdı.
- Tom dipped his toe into the water.
- Tom ayak parmağını suya daldırdı.
- I broke my toe.
- Ayak parmağımı kırdım.
- I have a pain in my little toe.
- Küçük ayak parmağımda bir ağrı var.
- I have a pain in my little toe.
- Küçük ayak parmağımda ağrı var.
- Show me your toe.
- Bana ayak parmağını göster.
- My toe is fine now.
- Ayak parmağım şu anda iyi.
Show More (17)
|
2 |
toe |
parmak |
n. |
|
- I can't touch my toes.
- Parmaklarıma dokunamıyorum.
- Mary dangled her shoe off the tip of her toes.
- Mary ayakkabısını parmaklarının ucundan sarkıttı.
- A foot has five toes.
- Bir ayakta beş parmak vardır.
- Stay on your toes.
- Parmak uçlarında kal.
- I broke my toe.
- Ben de parmağımı kırdım.
- I only have four toes on my left foot.
- Sol ayağımda sadece dört parmağım var.
- A foot has five toes.
- Bir ayağın beş parmağı vardır.
- Which toe am I touching?
- Hangi parmağıma dokunuyorum?
- My toe started bleeding.
- Parmağım kanamaya başladı.
- When Tom put his foot into the stream, he felt something bite his toe.
- Tom ayağını dereye soktuğunda, parmağını bir şeyin ısırdığını hissetti.
- His toe bleeds.
- Parmağı kanıyor.
- Tom's shoes were so tight he couldn't wiggle his toes.
- Tom'un ayakkabıları o kadar dardı ki o parmaklarını kıpırdatamadı.
Show More (9)
|
3 |
toe |
ayak başparmağı |
n. |
|
- Mary tested the bath's temperature with her big toe.
- Mary ayak başparmağıyla banyonun sıcaklığını test etti.
- Tom has a pain in his big toe on his right foot.
- Tom'un sağ ayak başparmağında bir ağrı var.
- Tom has a pain in his big toe on his right foot.
- Tom'un sağ ayağının baş parmağı ağrıyor.
- I felt excruciating pain in my left big toe.
- Sol ayak başparmağımda dayanılmaz bir ağrı hissettim.
- The big toe on my right foot hurts.
- Sağ ayağımın baş parmağı ağrıyor.
Show More (2)
|