tolerant - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
tolerant hoşgörülü adj.
  • We must make an effort to reach agreement and we need to keep an open and tolerant mind on this matter.
  • Anlaşmaya varmak için çaba sarf etmeli ve bu konuda açık ve hoşgörülü bir zihne sahip olmalıyız.
  • I am very glad that you are being very tolerant on time this morning.
  • Bu sabah vaktinde çok hoşgörülü olmanıza çok sevindim.
  • War is awful, but the consequences of an overly tolerant attitude may in time cause more devastation.
  • Savaş korkunçtur, ancak aşırı hoşgörülü bir tutumun sonuçları zaman içinde daha fazla yıkıma neden olabilir.
Show More (38)
tolerant toleranslı adj.
  • I'm tolerant.
  • Toleranslı biriyim.
  • Tom seems to be tolerant.
  • Tom toleranslı gibi duruyor.
  • Tom is tolerant.
  • Tom toleranslıdır.
Show More (0)