1 |
unmarried |
bekar |
adj. |
|
- As far as I know, she's still unmarried.
- Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.
- Tom is unmarried.
- Tom bekardır.
- They're both unmarried.
- İkisi de bekar.
- I'm glad to hear that she is unmarried.
- Onun bekar olduğunu duyduğuma sevindim.
- She remained unmarried until death.
- Ölene kadar bekar kaldı.
- I am nearly forty and still unmarried.
- Ben yaklaşık kırk yaşındayım ve hâlâ bekarım.
- Tom said that Mary was unmarried.
- Tom, Mary'nin bekâr olduğunu söyledi.
- Tom and Mary are both unmarried.
- Tom ve Mary'nin her ikisi de bekar.
- I'm glad to hear that she is unmarried.
- Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.
- I wonder whether Tom is unmarried or not.
- Tom'un bekâr olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom is unmarried, but Mary isn't.
- Tom bekâr ama Mary değil.
- I have many unmarried friends.
- Bir sürü bekar arkadaşım var.
- She remained unmarried until death.
- O ölene kadar bekar kaldı.
- I was unmarried at that time.
- O zamanlar bekârdım.
- I think that Tom is still unmarried.
- Sanırım Tom hâlâ bekar.
- I wonder whether Tom is unmarried.
- Tom'un bekâr olup olmadığını merak ediyorum.
- Both Tom and I are unmarried.
- Tom da ben de bekârız.
- I think Tom is still unmarried.
- Sanırım Tom hâlâ bekar.
- Why are you still unmarried?
- Neden hâlâ bekârsın?
- I'm a thirty-year-old unmarried woman.
- Ben otuz yaşında bekar bir kadınım.
- Tom is unmarried, isn't he?
- Tom bekar, değil mi?
- So far as I know, she is still unmarried.
- Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.
- Tom's older daughter is still unmarried.
- Tom'un büyük kızı hâlâ bekardır.
- Why is Tom still unmarried?
- Tom neden hâlâ bekâr?
- I wonder whether Tom is unmarried.
- Tom'un bekar olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom remained unmarried all his life.
- Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
- Tom told me that he was unmarried.
- Tom bana bekar olduğunu söyledi.
- Why is Tom unmarried?
- Tom neden bekar?
- The book's weak-point is that it lacks credibility when a married writer recommends remaining unmarried.
- Kitabın zayıf noktası, evli bir yazarın bekar kalmayı önermesinin inandırıcılığının olmaması.
- I'm unmarried.
- Ben bekarım.
- I wonder whether or not Tom is unmarried.
- Tom'un bekâr olup olmadığını merak ediyorum.
- The experiment was made on a hundred unmarried males.
- Deney yüz bekâr erkek üzerinde yapıldı.
- Tom said that he was unmarried.
- Tom bekar olduğunu söyledi.
- I'm glad to hear that she is unmarried.
- Bekâr olduğunu duyduğuma sevindim.
- I know that Tom and Mary are both unmarried.
- Tom ve Mary'nin bekâr olduğunu biliyorum.
- Tom and Mary have many unmarried friends.
- Tom ve Mary'nin birçok bekar arkadaşı var.
- They are both unmarried.
- İkisi de bekâr.
- I think Tom is still unmarried.
- Sanırım Tom hâlâ bekâr.
- Tom told me that he thought Mary was unmarried.
- Tom bana Mary'nin bekar olduğunu düşündüğünü söyledi.
- The lack of credibility of a married writer’s recommendation to remain unmarried is the weak point of the book.
- Evli bir yazarın bekâr kalma tavsiyesinin inandırıcılığının olmaması kitabın zayıf noktası.
- I wonder if Tom is unmarried.
- Acaba Tom bekâr mı?
- I wonder if Tom is unmarried.
- Tom'un bekâr olup olmadığını merak ediyorum.
- He is unmarried.
- O bekar.
Show More (40)
|
2 |
unmarried |
evli değil |
adj. |
|
- I think both Tom and Mary are unmarried.
- Bence hem Tom hem de Mary evli değil.
- I think both Tom and Mary are unmarried.
- Bence hem Tom hem de Mary evli değiller.
- You're unmarried, aren't you?
- Evli değilsin, değil mi?
- As far as I know, she's still unmarried.
- Bildiğim kadarıyla, hala evli değil.
- Tom and Mary are both unmarried.
- Tom ve Mary evli değiller.
- He is unmarried and has no brothers or sisters.
- Evli değil ve erkek ya da kız kardeşi yok.
- Tom was unmarried.
- Tom evli değildi.
- Tom isn't unmarried, but Mary is.
- Tom evli değil ama Mary evli.
- Tom is still unmarried.
- Tom hâlâ evli değil.
- He is unmarried and has no brothers or sisters.
- O evli değil ve kız kardeşi veya erkek kardeşi yok.
- Do you think Tom is still unmarried?
- Sence Tom hâlâ evli değil mi?
- So far as I know, she is still unmarried.
- Bildiğim kadarıyla hala evli değil.
- I'm unmarried.
- Ben evli değilim.
- Why is Tom unmarried?
- Tom neden evli değil?
- Why is Tom still unmarried?
- Tom neden hâlâ evli değil?
- I wonder if Tom is unmarried.
- Acaba Tom evli değil mi?
- His older daughter is still unmarried.
- Büyük kızı hala evli değil.
- Tom is unmarried.
- Tom evli değil.
- Tom is unmarried, isn't he?
- Tom evli değil, değil mi?
- I was unmarried at that time.
- Ben o zaman evli değildim.
- Both Tom and I are unmarried.
- Hem Tom, hem de ben evli değiliz.
- They're both unmarried.
- Onların her ikisi de evli değil.
- He is unmarried.
- Evli değil.
Show More (20)
|
3 |
unmarried |
evlenmemiş |
adj. |
|
- Why is Tom still unmarried?
- Tom neden hala evlenmedi?
- Why are you still unmarried?
- Neden hala evlenmedin?
- I am nearly forty and still unmarried.
- Neredeyse kırk yaşındayım ve hala evlenmedim.
- I'm a thirty-year-old unmarried woman.
- Ben 30 yaşında evlenmemiş bir kadınım.
- I know that Tom is unmarried.
- Tom'un evlenmemiş olduğunu biliyorum.
- I think that Tom is still unmarried.
- Bence Tom hala evlenmedi.
- Do you think Tom is still unmarried?
- Sence Tom hala evlenmemiş midir?
- Why is Tom unmarried?
- Tom neden evlenmemiş?
- I have many unmarried friends.
- Birçok evlenmemiş arkadaşım var.
- Tom remained unmarried all his life.
- Tom hayatı boyunca evlenmedi.
- Every unmarried man is a groom for life.
- Evlenmemiş her erkek ömür boyu damattır.
- Tom's older daughter is still unmarried.
- Tom'un büyük kızı hala evlenmemiş.
- He is unmarried.
- O evlenmemiş.
- Tom is still unmarried.
- Tom hala evlenmemiş.
- His older daughter is still unmarried.
- Büyük kızı hâlâ evlenmemiş.
Show More (12)
|
4 |
unmarried |
evli olmayan |
adj. |
|
- That is idiotic; it will not make you popular with unmarried couples.
- Bu aptalca; sizi evli olmayan çiftler arasında popüler yapmayacaktır.
- It now claims that Member States are entitled to reunify unmarried couples.
- Şimdi ise Üye Devletlerin evli olmayan çiftleri yeniden birleştirme hakkına sahip olduğunu iddia etmektedir.
- Many unmarried couples will be unable to meet these conditions.
- Evli olmayan pek çok çift bu koşulları yerine getiremeyecektir.
- Does 'family' include unmarried couples of whatever gender?
- Aile' hangi cinsiyetten olursa olsun evli olmayan çiftleri de kapsıyor mu?
- That is idiotic; it will not make you popular with unmarried couples.
- Bu aptalcadır; sizi evli olmayan çiftler arasında popüler kılmayacaktır.
- Tom told me that he thought Mary was unmarried.
- Tom bana Mary'in evli olmadığını düşündüğünü söyledi.
- I suspect Tom and Mary are both unmarried.
- Tom ve Mary'nin evli olmadığından şüpheleniyorum.
- Tom said that he was unmarried.
- Tom evli olmadığını söyledi.
- I wonder whether Tom is unmarried or not.
- Tom'un evli olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom told me that he was unmarried.
- Tom bana evli olmadığını söyledi.
- Tom said that Mary was unmarried.
- Tom, Mary'nin evli olmadığını söyledi.
- I know that Tom is unmarried.
- Tom'un evli olmadığını biliyorum.
- I know that Tom and Mary are both unmarried.
- Tom ve Mary'nin ikisinin de evli olmadığını biliyorum.
Show More (10)
|