wine - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
wine şarap n.
  • Red wine would be far more suitable with grilled fish.
  • Kırmızı şarap ızgara balıkla çok daha iyi giderdi.
  • These include chives, non-woven textiles, wine, snack foods and so on.
  • Bunlar arasında frenk soğanı, dokuma olmayan tekstil ürünleri, şarap, atıştırmalık gıdalar ve benzerleri yer almaktadır.
  • Certain alcoholic drinks, such as wine, must obey specific rules on labelling.
  • Şarap gibi bazı alkollü içecekler, etiketleme konusunda belirli kurallara uymak zorundadır.
Show More (603)
wine meyve şarabı n.
  • I had no idea that the blueberry wine would taste delicious.
  • Yaban mersini şarabının bu kadar lezzetli olacağını hiç düşünmemiştim.
Show More (-2)
wine yiyip içmek v.
  • Matt loves to wine and dine with his girlfriends.
  • Matt, kız arkadaşlarıyla yiyip içmeyi seviyor.
Show More (-2)