Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
generalised bivariate exponential distribution
part something
Geçmiş
Cümleler
"part something"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 127 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
part with (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) vazgeçmek
You must not
part with
the ring.
Yüzükten
vazgeçmemelisin.
More Sentences
General
2
Genel
pass the most difficult part of something
f.
birşeyin en zor kısmını atlatmak
3
Genel
pass the most difficult part of something
f.
birşeyin en sıkıntılı kısmını atlatmak
4
Genel
be an integral part of something
f.
bir bütünün parçasını oluşturmak
5
Genel
be part of something
f.
parçası olmak
6
Genel
be part of something
f.
bir parçası olmak
7
Genel
be a part of something
f.
bir şeylerin bir parçası olmak
8
Genel
become a part of (something)
f.
parçası haline gelmek
Phrasals
9
Öbek Fiiller
to take part in something
f.
bir şeye katılmak
10
Öbek Fiiller
to take part in something
f.
bir şeye dahil olmak
11
Öbek Fiiller
part with (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) bırakmak
12
Öbek Fiiller
part with (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
13
Öbek Fiiller
part with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ayrılmak
14
Öbek Fiiller
part with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yollarını ayırmak
Phrases
15
İfadeler
the best part of (something)
i.
(bir şeyin) büyük kısmı
16
İfadeler
the best part of (something)
i.
(bir şeyin) neredeyse tamamı
17
İfadeler
the best part of (something)
i.
(bir şeyin) neredeyse tümü
18
İfadeler
the best part of (something)
i.
(bir şeyin) tamamına yakını
19
İfadeler
the best part of (something)
i.
(bir şeyin) en güzel/iyi kısmı/tarafı
20
İfadeler
the best part of (something)
i.
(bir şeyin) örnek gösterilmeye değer kısmı/tarafı
21
İfadeler
best part of something
i.
(bir şeyin) en güzel/iyi kısmı/tarafı
22
İfadeler
best part of something
i.
(bir şeyin) örnek gösterilmeye değer kısmı/tarafı
23
İfadeler
the better/best part of something
i.
(bir şeyin) büyük kısmı
24
İfadeler
the better/best part of something
i.
(bir şeyin) neredeyse tamamı
25
İfadeler
the better/best part of something
i.
(bir şeyin) neredeyse tümü
26
İfadeler
the better/best part of something
i.
(bir şeyin) tamamına yakını
Idioms
27
Deyim
best part of something
i.
bir şeyin büyük bir bölümü
28
Deyim
best part of something
i.
bir şeyin önemli bir kısmı
29
Deyim
a part in (something)
i.
(bir şeyde) bir rol (oynama)
30
Deyim
a part in (something)
i.
(bir şeyde) bir payı (olma)
31
Deyim
a part in (something)
i.
(bir şeyde) parmağı (olma)
32
Deyim
a part in (something)
i.
(bir şeyde) bir rol (alma)
33
Deyim
a part in something
i.
bir şeyde pay
34
Deyim
a part in something
i.
bir şeyde rol
35
Deyim
a part in something
i.
bir şeyin parçası
36
Deyim
take something in good part
f.
alınmamak
37
Deyim
take something in good part
f.
şakayı veya eleştiriyi kaldırabilmek
38
Deyim
play a big part in something
f.
büyük bir rol oynamak
39
Deyim
play a large part in something
f.
büyük bir rol oynamak
40
Deyim
have a part in something
f.
bir şeyde eli olmak
41
Deyim
get a part in something
f.
bir şeyde eli olmak
42
Deyim
have a part in something
f.
bir şeyde payı olmak
43
Deyim
get a part in something
f.
bir şeyde payı olmak
44
Deyim
get a part in something
f.
bir şeyde parmağı olmak
45
Deyim
have a part in something
f.
bir şeyde parmağı olmak
46
Deyim
part over something
f.
bir şeyden dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak
47
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeye) bulaşmamış olmak
48
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeye) karışmamış olmak
49
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyde) parmağı olmamak
50
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyle) ilgisi olmamak
51
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyle) alakası olmamak
52
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyde) payı olmamak
53
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeye) hiçbir şekilde dahil olmamış olmak
54
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeye) bulaşmamış olmak
55
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeye) karışmamış olmak
56
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyde) parmağı olmamak
57
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyle) ilgisi olmamak
58
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyle) alakası olmamak
59
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyde) payı olmamak
60
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeye) hiçbir şekilde dahil olmamış olmak
61
Deyim
play/take no part in/of something
f.
bir şeye karışmamış olmak
62
Deyim
play/take no part in/of something
f.
bir şeyde yer almamış olmak
63
Deyim
want no part in something
f.
bir şeye karışmayı istememek/reddetmek
64
Deyim
want no part in something
f.
bir şeyde yer almayı istememek/reddetmek
65
Deyim
play a small part (in something)
f.
(bir şeyde) küçük bir rol oynamak
66
Deyim
play a small part (in something)
f.
(bir şeyde) önemsiz bir rol oynamak
67
Deyim
play a small part (in something)
f.
(bir şeyde) küçük bir rolü olmak
68
Deyim
play a small part (in something)
f.
(bir şeyde) küçük bir etkisi olmak
69
Deyim
play a small part (in something)
f.
(bir şeyde) önemsiz bir etkisi olmak
70
Deyim
play a small part (in something)
f.
(bir şeyde) pek bir rolü/etkisi olmamak
71
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyde) yer almamak
72
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyin) parçası olmamak
73
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyde) rol oynamamak
74
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyde) hiçbir şekilde payı olmamak
75
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeye) dahil olmamak
76
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyle) ilgisi olmamak
77
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeye) bulaşmamış olmak
78
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeye) karışmamış olmak
79
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyde yer almamak/almak istememek
80
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyin parçası olmamak/olmak istememek
81
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyde rol oynamamak/oynamak istememek
82
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyde hiçbir şekilde payı olmamak/olmasını istememek
83
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeye dahil olmamak/olmak istememek
84
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyle ilgisi olmamak/olmasını istememek
85
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeye bulaşmamış olmak/bulaşmak istememek
86
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeye karışmamış olmak/karışmak istememek
87
Deyim
be art and part of (something)
f.
(bir şeyin) aktif bir parçası/katılımcısı olmak
88
Deyim
be art and part of (something)
f.
(bir şeyin) parçası olmak
89
Deyim
be art and part of (something)
f.
(bir şeyin) içinde olmak/yer almak
90
Deyim
be art and part of (something)
f.
(bir şeye) karışmış/bulaşmış olmak
91
Deyim
be part and parcel of something
f.
bir şeyin önemli bir parçası olmak
92
Deyim
be part and parcel of something
f.
bir şeyin ayrılmaz bir parçası olmak
93
Deyim
be part and parcel of something
f.
bir şeyin temeli olmak
94
Deyim
be part and parcel of something
f.
bir şeyin kaçınılmaz bir yanı/özelliği/parçası olmak
95
Deyim
have a part to play (in something)
f.
(bir şeyde) görevi/sorumluluğu/üstüne düşen bir rol/işlev (olmak)
96
Deyim
have a part to play (in something)
f.
(bir şeyde) oynayacak/alacak bir rolü olmak
97
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyin) parçası olmamak
98
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeye) bulaşmamış olmak
99
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyde) rol oynamamak
100
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyde) yer almamak
101
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyle) ilgisi olmamak
102
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeye) karışmamış olmak
103
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeyde) hiçbir şekilde payı olmamak
104
Deyim
have no part in (something)
f.
(bir şeye) dahil olmamak
105
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyin) parçası olmamak
106
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeye) bulaşmamış olmak
107
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyde) rol oynamamak
108
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyde) yer almamak
109
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyle) ilgisi olmamak
110
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeye) karışmamış olmak
111
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeyde) hiçbir şekilde payı olmamak
112
Deyim
have no part of (something)
f.
(bir şeye) dahil olmamak
113
Deyim
play a bit part (in something)
f.
(bir şeyde) küçük bir rolü olmak
114
Deyim
play a bit part (in something)
f.
(bir şeyde) küçük bir rol almak
115
Deyim
play a bit part (in something)
f.
(bir şeyde) küçük/önemsiz bir rol oynamak
116
Deyim
play a bit part (in something)
f.
(bir şeyde) küçük bir etkisi olmak
117
Deyim
play a bit part (in something)
f.
(bir şeyde) pek bir rolü/etkisi olmamak
118
Deyim
play a part in (something)
f.
(bir şeyde) rol oynamak
119
Deyim
play a part in (something)
f.
(bir şeyin) içinde yer almak
120
Deyim
play a part in (something)
f.
(bir şeyde) rol almak
121
Deyim
play a part in (something)
f.
(bir şeyde) rol oynamak
122
Deyim
play a part (in something)
f.
(bir şeyde) rol oynamak
123
Deyim
play a part (in something)
f.
(bir şeyin) içinde yer almak
124
Deyim
play a part (in something)
f.
(bir şeye) yol açmak/neden olmak
125
Deyim
play your part (in something)
f.
(bir şeyde) rol oynamak
126
Deyim
play your part (in something)
f.
(bir şeyin) içinde yer almak
127
Deyim
play your part (in something)
f.
(bir şeye) yol açmak/neden olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of part something
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy