Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bir parçası olmak
"bir parçası olmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir parçası olmak
be part of something
f.
"bir parçası olmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir şeylerin bir parçası olmak
be a part of something
f.
2
Genel
düzenin bir parçası olmak
be becoming a slave to routine
f.
3
Genel
çözümün bir parçası olmak
be a part of solution
f.
4
Genel
bir takımın parçası olmak
be a part of a team
f.
5
Genel
(bir şeyin) yeniden bir parçası olmak
reengage
f.
6
Genel
(bir şeyin) yeniden bir parçası olmak
re-engage
f.
7
Genel
(bir şeyin) parçası olmak
mould [obsolete]
f.
8
Genel
toprak soyluları sınıfının bir parçası olmak
squire
f.
Phrasals
9
Öbek Fiiller
bir şeyin parçası olmak
go to something
f.
10
Öbek Fiiller
bir parçası olmak istemek
want in
f.
11
Öbek Fiiller
bir şeyin parçası olmak
partake of something
f.
12
Öbek Fiiller
grubun arasına karışmak/bir parçası olmak
slot in
f.
13
Öbek Fiiller
bir şeyin/grubun/kuruluşun bir parçası olmak
attach oneself to something
f.
14
Öbek Fiiller
(bir şeyin) bir parçası olmak
enter into (something)
f.
15
Öbek Fiiller
(bir şeyin) bir parçası olmak
enter in (something)
f.
16
Öbek Fiiller
normal bir parçası olmak
go with
f.
Phrases
17
İfadeler
bunun bir parçası olmak için
to be a part of it
expr.
Colloquial
18
Konuşma Dili
bir şey için bir şeyin parçası olmak
be in it for
f.
19
Konuşma Dili
bir amaç uğruna bir şeyin parçası olmak
be in it for
f.
20
Konuşma Dili
başarısız bir çabanın parçası olmak
be on a loser
f.
21
Konuşma Dili
başarısız bir çabanın parçası olmak
be on to a loser
f.
Idioms
22
Deyim
bir durumun ayrılmaz bir parçası olmak
come with the territory
f.
23
Deyim
bir tarafı/parçası olmak
party to something
f.
24
Deyim
bir eylemin bir parçası olmak istemek
want a piece of the action
f.
25
Deyim
bir işin içinde/parçası olmak
be in the loop
f.
26
Deyim
bir şeyin ayrılmaz bir parçası olmak
be a part and parcel of
f.
27
Deyim
bir durumun ayrılmaz bir parçası olmak
go with the territory
f.
28
Deyim
daha önce kabul edilmedikleri bir grup veya aktivitenin parçası olmak/kabul edilmek
come in from the cold
f.
29
Deyim
hayatın bir parçası olmak (bu da hayatın bir parçası)
be all part of life's rich tapestry
f.
30
Deyim
hayatın bir parçası olmak (bu da hayatın bir parçası)
be all part of life's rich pageant
f.
31
Deyim
hayatın bir parçası olmak (bu da hayatın bir parçası)
be part of life's rich pageant
f.
32
Deyim
günlük işinin bir parçası olmak
be all in a day's work
f.
33
Deyim
her gün yaptığı şeyin bir parçası olmak
be all in a day's work
f.
34
Deyim
hayatın bir parçası olmak (bu da hayatın bir parçası)
be part of life's rich tapestry
f.
35
Deyim
(bir yerin) bir parçası olmak
part of the furniture
f.
36
Deyim
başkalarına yaptırmaya çalıştığı şeyin aktif bir parçası olmak
lead from the front
f.
37
Deyim
bir şeyin parçası olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something
f.
38
Deyim
(bir şeyin) aktif bir parçası/katılımcısı olmak
be art and part of (something)
f.
39
Deyim
(bir şeyin) parçası olmak
be art and part of (something)
f.
40
Deyim
grubun bir parçası olmak
be one of the girls
f.
41
Deyim
bir şeyin (bir) parçası olmak
be (a) party to something
f.
42
Deyim
(birinin) kalbinin bir parçası olmak
be close to (one's) heart
f.
43
Deyim
birinin kalbinin bir parçası olmak
be close to somebody's heart
f.
44
Deyim
birinin kalbinin bir parçası olmak
be near to somebody's heart
f.
45
Deyim
birinin kalbinin bir parçası olmak
be dear to somebody's heart
f.
46
Deyim
grubun bir parçası/üyesi olmak
be one of the boys [us]
f.
47
Deyim
grubun bir parçası/üyesi olmak
be one of the lads
f.
48
Deyim
grubun bir parçası/üyesi olmak
be one of the girls
f.
49
Deyim
bir şeyin önemli bir parçası olmak
be part and parcel of something
f.
50
Deyim
bir şeyin ayrılmaz bir parçası olmak
be part and parcel of something
f.
51
Deyim
bir şeyin kaçınılmaz bir yanı/özelliği/parçası olmak
be part and parcel of something
f.
52
Deyim
bir şeyin parçası olmak
be party to something
f.
53
Deyim
bir grubun parçası olmak
cast (one's) lot in with (someone or something)
f.
54
Deyim
bir grubun parçası olmak
cast (one's) lot with (someone or something)
f.
55
Deyim
bir grubun parçası olmak
cast (one's) lot with
f.
56
Deyim
bir işin/durumun doğal bir parçası olmak
come with the territory
f.
57
Deyim
bir işin/durumun doğal bir parçası olmak
go with the territory
f.
58
Deyim
iyice bir parçası olmak
get in deeper
f.
Speaking
59
Konuşma
bunun bir parçası olmak istemiyorum
I don't want to be a part of this
expr.
60
Konuşma
bunun bir parçası olmak istiyor musun gerçekten?
do you really want any part of this?
expr.
61
Konuşma
onun bir parçası olmak istemezsin
you do not want a part of it
expr.
Industry
62
Sanayi
işlem sırasındaki belirli bir aralıkta hareketsiz olmak (hareketli alet veya makine parçası)
dwell
f.
Geography
63
Coğrafya
abd'de arazi etüdü yapılırken belirli bir boylam çizgisinden itibaren doğu ve batı olmak üzere numaralandırılan, her biri altı mil kareden oluşan arazi parçası
range
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir parçası olmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy