(bir şeye) katmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(bir şeye) katmak



"(bir şeye) katmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(bir şeye) katmak integrate into (something) f.
(bir şeye) katmak merge into (something) f.

"(bir şeye) katmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(birini) bir şeye katmak/dahil etmek absorb someone in something f.
(birini) bir şeye katmak/dahil etmek absorb someone into something f.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add (something) into (something) f.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add something into something f.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add (something) in f.
bir kimseyi bir şeye katmak/dahil etmek/bağlamak wed someone to something f.
(bir şeye) renk katmak grace with (something) f.
(bir şeye) güzellik katmak grace with (something) f.
bir şeye bir şeyle renk katmak grace something with something f.
bir şeye varlığıyla renk katmak grace something with something f.
(birini bir şeye) katmak mix (one) up in (something) f.
bir duruma/şeye mizah, heyecan katmak inject something into something f.
bir şeye su katmak water something down f.
(bir şeye) zorla katmak work into (something) f.
(birine/bir şeye bir şeyle) renk katmak adorn (someone or something) with (something) f.
(birine/bir şeye bir şeyle) renk katmak adorn (someone or something) with (something) f.
(birine/bir şeye bir şey) katmak endow (someone or something) with (something) f.
birini/bir şeyi bir şeye katmak/dahil etmek engage someone or something in something f.
(birini bir şeye) dahil etmek/katmak engage (one) in (something) f.
(bir şeye) almak/katmak/eklemek enlist for (something) f.
(bir şeye) almak/katmak/eklemek enlist in (something) f.
(birini bir şeye) sokmak/katmak include (one) in (something) f.
(bir şeye bir şey) katmak instill (something) in (something) f.
(bir şeye bir şey) katmak instill (something) into (something) f.
bir şeye bir şey katmak interject something into something f.
bir şeyi bir şeye katmak intermingle something with something f.
(bir şeye bir şey) eklemek/katmak introduce (something) into (something) f.
birine/bir şeye renk katmak jazz someone/something up f.
(bir şeye bir şeyle) hafif renk vermek/katmak tinge (something) with (something) f.
Colloquial
(bir şeye) ilaç katmak hocus (something) f.
Idioms
hayata (veya bir şeye) renk/çeşni katmak be the spice of life f.
(bir şeye) farklı bir yorum katmak put a different complexion on (something) f.
(bir şeye) yeni bir yorum katmak put a new complexion on (something) f.
(bir şeye) yeni/farklı yorum katmak put a new/different complexion on something f.
(bir şeye) perspektif katmak have (something) in perspective f.
(bir şeye) kendi yorumunu/dokunuşunu katmak put (one's) seal to (something) f.
(birine ya da bir şeye) renk katmak bring (someone or something) alive f.
birine ya da bir şeye renk katmak bring something alive f.
bir şeye can katmak breathe life into something f.
bir şeye renk katmak breathe life into something f.
bir şeye hareket katmak bring something back to life f.
bir şeye canlılık katmak bring something back to life f.
birine/bir şeye renk katmak/renklendirmek bring somebody/something to life f.
birine/bir şeye renk katmak/renklendirmek bring someone or something to life f.
(birine/bir şeye) şaibe katmak cast doubt (on someone or something) f.
(birine/bir şeye) şaibe katmak cast doubts (on someone or something) f.
(birine/bir şeye) şaibe katmak cast doubt on (someone or something) f.
(bir şeye) renk katmak give color to (something) f.
(bir şeye) güvenilirlik katmak give currency (to something) f.
(bir şeye) gerçeklik katmak give currency (to something) f.
Chemistry
(bir şeye) cıva katmak mercurate f.
Modern Slang
alkolsüz bir şeye alkol katmak alcoholify f.