Geçmiş

(bir şeye) saldırmak

"(bir şeye) saldırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(bir şeye) saldırmak	go for (something) f.

"(bir şeye) saldırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye) saldırmak	charge at (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye) saldırmak	charge down on (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak	cut at (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak	cut at (someone or an animal) f.
5	Öbek Fiiller	birine veya bir şeye saldırmak	charge down on someone or something f.
6	Öbek Fiiller	birine veya bir şeye zincirden boşanmış gibi yaklaşmak/koşmak/saldırmak	charge down on someone or something f.
7	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	fall upon (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	fall on (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	birine veya bir şeye bıçakla saldırmak	cut at someone or something f.
10	Öbek Fiiller	birine veya bir şeye bıçakla saldırmak	cut at someone or an animal f.
11	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye) saldırmak	tilt at f.
12	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye) mızrakla/kılıçla saldırmak	tilt at f.
13	Öbek Fiiller	birine/bir şeye saldırmak	jump on someone or something f.
14	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye bir şeyle) saldırmak	smite (someone or something) with (something) f.
15	Öbek Fiiller	bir şeye aç gözlü bir şekilde saldırmak	lash into something f.
16	Öbek Fiiller	(birine ya da bir şeye) sözlü olarak saldırmak	level (something) against (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) acımasızca saldırmak	wail on (someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	bir şeye saldırmak	swoop down upon something f.
19	Öbek Fiiller	bir şeye saldırmak	swoop down on something f.
20	Öbek Fiiller	çıkıp birine/bir şeye saldırmak	come out at someone or something f.
21	Öbek Fiiller	ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak	come out at someone or something f.
22	Öbek Fiiller	birden birine/bir şeye saldırmak	come out at someone or something f.
23	Öbek Fiiller	çıkıp birine/bir şeye saldırmak	come out toward someone or something f.
24	Öbek Fiiller	ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak	come out toward someone or something f.
25	Öbek Fiiller	birden birine/bir şeye saldırmak	come out toward someone or something f.
26	Öbek Fiiller	çıkıp birine/bir şeye saldırmak	come out towards someone or something f.
27	Öbek Fiiller	ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak	come out towards someone or something f.
28	Öbek Fiiller	birden birine/bir şeye saldırmak	come out towards someone or something f.
29	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) bıçakla saldırmak	cut away at (someone or something) f.
30	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	fall on (someone or something) f.
31	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	fall onto (someone or something) f.
32	Öbek Fiiller	birine/bir şeye saldırmak	go at someone or something f.
33	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) vurmak/saldırmak	hit at (someone or something) f.
34	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşılık olarak saldırmak/vurmak	hit back (at someone or something) f.
35	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) tekmeyle saldırmak	kick at (someone or something) f.
36	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	lam into (someone or something) f.
37	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak	lash into (someone or something) f.
38	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	lash out against (someone or something) f.
39	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) aniden saldırmak	lash out at (someone or something) f.
40	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	lunge at (someone or something) f.
41	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	lunge for (someone or something) f.
42	Öbek Fiiller	koşup (birine/bir şeye) saldırmak	run out at (someone or something) f.
43	Öbek Fiiller	koşup (birine/bir şeye) saldırmak	run up on (someone or something) f.
44	Öbek Fiiller	koşup (birine/bir şeye) saldırmak	rush at (someone or something) f.
45	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) saldırmak	tear into (someone or something) f.
Phrases
46	İfadeler	savunmasız birine/bir şeye saldırmak kolay	it is easy to find a stick to beat a dog expr.
Colloquial
47	Konuşma Dili	(birine veya bir şeye) saldırmak	have at (someone or something) f.
48	Konuşma Dili	(yemek gibi bir şeye) saldırmak	have at (something) f.
Idioms
49	Deyim	(birine/bir şeye) saldırmak	make a dead set upon (someone or something) [obsolete] f.
50	Deyim	(birine/bir şeye) saldırmak	have a go (at someone or something) f.
Slang
51	Argo	(birine/bir şeye) saldırmak	stomp a mudhole in (someone or something) f.