Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir şeye) yakın
"(bir şeye) yakın"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrases
1
İfadeler
(bir şeye) yakın
in the vicinity (of something)
expr.
Idioms
2
Deyim
(bir şeye) yakın
within ames ace
expr.
3
Deyim
(bir şeye) yakın
within (easy) reach (of something)
expr.
"(bir şeye) yakın"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(bir şeye) yakın özellikte olan şey
coadjacent
i.
2
Genel
(bir şeye) yakın özellikte olan şey
coadjacent
s.
Phrasals
3
Öbek Fiiller
birine/bir şeye daha yakın hissetmek
incline toward someone or something
f.
4
Öbek Fiiller
bir şeye çok yakın olmak
verge upon something
f.
5
Öbek Fiiller
bir şeye çok yakın olmak
verge on something
f.
6
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) çok yakın
close by (somebody/something)
f.
Phrases
7
İfadeler
(bir şeye) çok yakın
on the lines of (something)
expr.
Idioms
8
Deyim
(bir şeye) yakın/benzer olmak
be on the lines of (something)
f.
9
Deyim
(bir şeye) yakın olmak
be along the lines of (something)
f.
10
Deyim
(birine veya bir şeye) yakın
close to (someone or something)
s.
11
Deyim
(bir şeye) çok yakın
on the edge of (something)
expr.
12
Deyim
(bir şeye) çok yakın
a heartbeat away (from something)
expr.
13
Deyim
(bir şeye) çok yakın
on the brink of (something)
expr.
14
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın
in spitting distance (of someone or something)
expr.
15
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın mesafede
in spitting distance (of someone or something)
expr.
16
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın
in striking distance (of someone or something)
expr.
17
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın mesafede
in striking distance (of someone or something)
expr.
18
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın
within a stone's throw (of someone or something)
expr.
19
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın bir mesafede
within a stone's throw (of someone or something)
expr.
20
Deyim
bir şeye çok yakın
within an ace of something
expr.
21
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın
within an inch of (someone or something)
expr.
22
Deyim
(bir şeye) çok yakın
within an inch of (something)
expr.
23
Deyim
bir şeye/bir şey yapmaya çok yakın
within an inch of something/of doing something
expr.
24
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın
within spitting distance (of someone or something)
expr.
25
Deyim
(birine/bir şeye) çok yakın
within striking distance (of someone or something)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeye) yakın
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy