Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
(birine) zarar vermek
"(birine) zarar vermek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(birine) zarar vermek
serve
f.
Idioms
2
Deyim
(birine) zarar vermek
do (one) a disservice
f.
3
Deyim
(birine) zarar vermek
do (one) a mischief [uk/australia]
f.
"(birine) zarar vermek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birine zarar vermek
take it's toll on someone
f.
2
Genel
(birine) devamlı zarar vermek
hammer
f.
Phrasals
3
Öbek Fiiller
birine kötü davranmak/zarar vermek/kötülük etmek
mess someone over
f.
4
Öbek Fiiller
birine/bir şeye zarar vermek
bump someone or something up
f.
5
Öbek Fiiller
birine/bir şeye zarar vermek
carve someone or something up
f.
6
Öbek Fiiller
(birine) gelip zarar vermek
come for (someone)
f.
7
Öbek Fiiller
(birine) zarar vermek için gelmek/peşine düşmek
come for (someone)
f.
8
Öbek Fiiller
birine/bir şeye zarar vermek
crock someone/something up
f.
9
Öbek Fiiller
(birine zarar, acı) vermek/çektirmek
inflict (something) on (one)
f.
10
Öbek Fiiller
dönüp (birine/bir şeye) zarar vermek
redound on (someone or something)
f.
11
Öbek Fiiller
dönüp (birine/bir şeye) zarar vermek
redound upon (someone or something)
f.
Colloquial
12
Konuşma Dili
(birine veya bir şeye) zarar vermek
be rough on (someone or something)
f.
13
Konuşma Dili
(birine veya bir şeye) zarar vermek
do a number on (someone or something)
f.
14
Konuşma Dili
(birine) zarar vermek istememek
mean (one) no harm
f.
15
Konuşma Dili
(birine) zarar vermek istememek
not mean (one) any harm
f.
16
Konuşma Dili
birine/bir şeye zarar vermek
wack someone/something up
f.
Idioms
17
Deyim
birine zarar vermek
do a number on someone
f.
18
Deyim
birine zarar vermek
screw up
f.
19
Deyim
birine zarar vermek
do a job on someone
f.
20
Deyim
birine zarar vermek
put the hurt on someone
f.
21
Deyim
(birine/bir şeye) zarar vermek
rip (someone or something) to bits
f.
22
Deyim
(kendine) birine zarar vermek
do (oneself or someone) an injury
f.
23
Deyim
kendine/birine fiziksel zarar vermek
do somebody/yourself an injury
f.
24
Deyim
(birine/bir şeye) zarar vermek
tear (someone or something) to pieces
f.
25
Deyim
(birine/bir şeye) zarar vermek
tear (someone or something) to shreds
f.
26
Deyim
kötü durumdaki birine zarar vermek/üzmek
kick (one) when (one) is down
f.
27
Deyim
kötü durumdaki birine zarar vermek/üzmek
kick someone when they are down
f.
28
Deyim
kötü durumdaki birine zarar vermek/üzmek
kick somebody when they're down
f.
29
Deyim
(birine/bir şeye) büyük zarar vermek
deal (someone or something) a blow
f.
30
Deyim
(birine/bir şeye) zarar vermek
deal (someone or something) a blow
f.
31
Deyim
birine/bir şeye büyük zarar vermek
deal somebody/something a blow
f.
32
Deyim
birine/bir şeye zarar vermek
deal somebody/something a blow
f.
33
Deyim
birine/bir şeye büyük zarar vermek
deal a blow to somebody/something
f.
34
Deyim
birine/bir şeye zarar vermek
deal a blow to somebody/something
f.
35
Deyim
birine zarar vermek
do someone a mischief
f.
36
Deyim
(kendine/birine) zarar vermek
do (oneself or someone) an injustice
f.
37
Deyim
birine zarar vermek
do somebody a disservice
f.
38
Deyim
birine zarar vermek
do somebody no service
f.
39
Deyim
birine zarar vermek
do somebody a mischief
f.
40
Deyim
birine zarar vermek
do someone a mischief
f.
41
Deyim
birine sürekli zarar vermek
get your knife into somebody
f.
42
Deyim
birine sürekli zarar vermek
have your knife in somebody
f.
43
Deyim
(birine/bir şeye) fiziksel zarar vermek istemek
have a hard-on for (someone or something)
f.
44
Deyim
birine fiziksel zarar vermek istemek
have a hard-on for someone
f.
45
Deyim
kötü durumdaki birine zarar vermek/üzmek
hit (one) when (one) is down
f.
46
Deyim
kötü durumdaki birine zarar vermek/üzmek
hit somebody when they're down
f.
47
Deyim
fazla kibarlıktan/iyilikten birine zarar vermek
kill somebody with kindness
f.
48
Deyim
fazla kibarlıktan/iyilikten birine zarar vermek
kill with kindness
f.
49
Deyim
(birine/bir şeye) zarar vermek
play (merry) hell with (someone or something)
f.
50
Deyim
(birine/bir şeye) zarar vermek
play hell with someone or something
f.
51
Deyim
birine/bir şeye zarar vermek
play the devil with someone/something
f.
52
Deyim
(birine/bir şeye) sürekli zarar vermek
take a toll (on someone or something)
f.
53
Deyim
(birine/bir şeye) zarar vermek
take a toll (on someone or something)
f.
54
Deyim
(birine/bir şeye) çok zarar vermek
wreak havoc with (someone or something)
f.
Slang
55
Argo
(birine/bir şeye) zarar vermek
do a job on (someone or something)
f.
56
Argo
birine zarar vermek
do a job on someone from do a number on something.
f.
57
Argo
birine/bir şeye zarar vermek
do a number on somebody/something [us]
f.
58
Argo
birine/bir şeye zarar vermek
wack someone/something up
f.
59
Argo
birine/bir şeye zarar vermek
whack someone/something up
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birine) zarar vermek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy