Geçmiş

(birini) kabul etmek

"(birini) kabul etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini) kabul etmek	admit (someone or something) into (something or some place) f.
2	Öbek Fiiller	(birini) kabul etmek	admit (one) to (something or some place) f.

"(birini) kabul etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birini onur konuğu olarak kabul etmek	receive someone as an honored guest f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(birini veya birinin taleplerini) kabul etmek/kabullenmek	acquiesce to someone or something f.
3	Öbek Fiiller	(birini bir yere) kabul etmek	admit someone (in)to (some place) f.
4	Öbek Fiiller	(birini bir şey olarak) kabul etmek	admit something into something f.
5	Öbek Fiiller	birini bir şey olarak görmek/düşünmek/kabul etmek	see someone as something f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) gibi/olarak kabul etmek	treat (someone or something) as (someone or something else) f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak kabul etmek	recognize (someone or something) as (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	birini biri/bir şey olarak kabul etmek	recognize someone as someone or something f.
9	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) ebeveyni/güvenebileceği biri veya bir şey olarak kabul etmek	imprint (something) on (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) ebeveyni/güvenebileceği biri veya bir şey olarak kabul etmek	imprint (something) onto (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi kabul etmek	pass on someone or something f.
12	Öbek Fiiller	birini (bir yere) kabul etmek	admit someone into (some place) f.
13	Öbek Fiiller	birini içeri kabul etmek	admit someone into (some place) f.
14	Öbek Fiiller	birini (bir yere) kabul etmek	admit someone to (some place) f.
15	Öbek Fiiller	birini içeri kabul etmek	admit someone to (some place) f.
16	Öbek Fiiller	birini bir şey olarak kabul etmek	adopt someone as something f.
17	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir yere kabul etmek	allow someone or something into a place f.
18	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi içeri kabul etmek	allow someone or something into a place f.
19	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir yere kabul etmek	and allow someone or something in f.
20	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi içeri kabul etmek	and allow someone or something in f.
21	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek	allow (someone or something) in (something or some place) f.
22	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek	allow (someone or something) in (something or some place) f.
23	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek	allow (someone or something) into (something or some place) f.
24	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek	allow (someone or something) into (something or some place) f.
25	Öbek Fiiller	birini (bir yere) kabul etmek	admit someone into (some place) f.
26	Öbek Fiiller	birini içeri kabul etmek	admit someone into (some place) f.
27	Öbek Fiiller	birini (bir yere) kabul etmek	admit someone to (some place) f.
28	Öbek Fiiller	birini içeri kabul etmek	admit someone to (some place) f.
29	Öbek Fiiller	birini bir şey olarak kabul etmek	adopt someone as something f.
30	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir yere kabul etmek	allow someone or something into a place f.
31	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi içeri kabul etmek	allow someone or something into a place f.
32	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir yere kabul etmek	and allow someone or something in f.
33	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi içeri kabul etmek	and allow someone or something in f.
34	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek	allow (someone or something) in (something or some place) f.
35	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek	allow (someone or something) in (something or some place) f.
36	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek	allow (someone or something) into (something or some place) f.
37	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek	allow (someone or something) into (something or some place) f.
38	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi biri/bir şey olarak kabul etmek	establish someone or something as someone or something f.
39	Öbek Fiiller	(kendini/birini/bir şeyi bir şey) olarak kabul etmek	establish (oneself, someone, or something) as (something) f.
40	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kabul etmek/kabullenmek	get down with (someone or something) f.
41	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kabul etmek	give in to (someone or something) f.
42	Öbek Fiiller	(birini bir gruba) kabul etmek/almak	let (someone) into (something or some place) f.
43	Öbek Fiiller	(birini bir şeye/bir yere) kabul etmek	receive (one) into (something or some place) f.
44	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kabul etmek	settle for (someone or something) f.
45	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) dışarıdan göründüğü gibi kabul etmek	take (someone or something) at face value f.
46	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeye/bir yere) kabul etmek	take (someone or something) into (something or some place) f.
47	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kabul etmek	turn toward (someone or something) f.
48	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kabul etmek	turn toward (someone or something) f.
49	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) olarak bilmek/kabul etmek	know (someone or something) as (something)
Colloquial
50	Konuşma Dili	birini evine kabul etmek	have someone in f.
Idioms
51	Deyim	birini olduğu gibi kabul etmek	take (someone) as (one) finds them f.
52	Deyim	birini olduğu gibi kabul etmek	take somebody as you find them f.
53	Deyim	(birini) olduğu gibi kabul etmek	take (someone) as (one) finds them f.
54	Deyim	(birini) yargılamadan kabul etmek	take (someone) as (one) finds them f.
55	Deyim	(birini) sorgusuz sualsiz kabul etmek	take (someone) as (one) finds them f.
56	Deyim	(birini) nasılsa öyle kabul etmek	take (someone) as (one) finds them f.
57	Deyim	(birini) hatalarını/tuhaflıklarını eleştirmeden kabul etmek	take (someone) as (one) finds them f.
58	Deyim	birini olduğu gibi kabul etmek	take somebody as you find them f.
59	Deyim	birini yargılamadan kabul etmek	take somebody as you find them f.
60	Deyim	birini sorgusuz sualsiz kabul etmek	take somebody as you find them f.
61	Deyim	birini nasılsa öyle kabul etmek	take somebody as you find them f.
62	Deyim	birini hatalarını/tuhaflıklarını eleştirmeden kabul etmek	take somebody as you find them f.
63	Deyim	birini değiştirmeye çalışmadan kabul etmek	take somebody as you find them f.
64	Deyim	(birini) bir gruba kabul etmek/almak	bring (someone) in from the cold f.
65	Deyim	(birini) bir ortama kabul etmek/almak	bring (someone) in from the cold f.
66	Deyim	(birini) olduğu gibi kabul etmek	give (one) up as a bad job f.
67	Deyim	(birini/bir şeyi) kayıp/kayboldu kabul etmek	give (someone or something) up for lost f.
68	Deyim	birini masum/suçsuz kabul etmek	give somebody the benefit of the doubt f.
69	Deyim	birini/bir şeyi kayıp kabul etmek	give somebody/something up for lost f.
70	Deyim	birini/bir şeyi kabul etmek zor gelmek	not take kindly to somebody/something f.
71	Deyim	(birini/bir şeyi) severek kabul etmek	take (someone or something) into (one's) heart f.
Slang
72	Argo	mahkemede suçun kabul edildiği iddiasıyla (birini) bir suça dahil etmek	verbal f.