(zaman) daha - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(zaman) daha



"(zaman) daha" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(zaman) daha further zf.

"(zaman) daha" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

Türkçe İngilizce
General
daha geç zaman süreci latter-day i.
birşeye olması gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make heavy weather of something f.
daha fazla zaman istemek ask for more time f.
daha fazla zaman harcamak spend more time f.
(zaman veya sıra olarak) daha uzak olan postremote s.
Phrases
zor zamanlar her zaman daha iyi günlere yol açar hard times always lead to better days expr.
Proverb
sağduyulu/gerçekçi çözümler soyut teorilerden her zaman daha yararlıdır an ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyulu/gerçekçi çözümler soyut teorilerden her zaman daha yararlıdır ounce of common sense is worth a pound of theory
her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir better the devil you know
her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir better the devil you know (than the devil you don't)
her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir better the devil you know than the one you don't know
her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir the devil you know is better than the devil you don't know
her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir the devil you know is better than the devil you don't
Colloquial
alışmak biraz daha zaman alacak it takes getting used to expr.
Idioms
gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make a meal out of something f.
gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make a meal of something f.
bir şeye olması gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make heavy weather of doing something f.
Speaking
alışmak biraz daha zaman alacak it takes some getting used to expr.
zaman paradan daha değerlidir time is more valuable than money expr.
Politics
zaman olarak daha sonra meydana gelmiş olan latter s.
Zoology
bir kuşun kuyruğundaki uzun tüyleri örten ve kimi zaman daha da uzun olan tüyler tail coverts i.
Religious
ahlaki ikilemlerde her zaman daha hoşgörülü olunması gerektiğini savunan doktrin laxism i.
ahlaki ikilemlerde her zaman daha hoşgörülü olunması gerektiğini savunan kimse laxist i.
ahlaki meselelerde şüphe olması halinde her zaman daha sıkı olanın uygulanması gerektiği doktrini rigorism i.
Music
kroşeden daha kısa zaman değerlerini belirtmek için nota köküne eklenen vuruş hook i.