İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | congressman i. | kongre üyesi | ||
Each congressman could vote. Her kongre üyesi oy kullanabilirdi. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | congressman i. | milletvekili | ||
Call your congressman. Milletvekilinizi arayın. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | congressman i. | milletvekili | ||
He worked as a congressman and a senator. Milletvekili ve senatör olarak çalışmıştı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | congressman i. | abd'de kongre azası | ||
Genel | congressman i. | meclis üyesi | ||
Politics | ||||
Siyasal | congressman i. | abd temsilciler meclisi üyesi (erkek) | ||
Siyasal | congressman i. | parlamento üyesi |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Politics | ||
Siyasal | congressman-at-large i. | bütün bir eyalet oyu ile seçilen abd temsilciler meclisi üyesi |
Siyasal | congressman-at-large i. | bir eyaleti tamamen temsil eden milletvekili |