ahead of time - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ahead of time

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"ahead of time" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

İngilizce Türkçe
General
ahead of time zf. erken
ahead of time zf. önceden
ahead of time zf. vaktinden önce
ahead of time zf. şimdiden
ahead of time zf. çok erken

"ahead of time" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

İngilizce Türkçe
General
arrive ahead of time f. vaktinden önce varmak
get there ahead of time f. vaktinden önce varmak
arrive ahead of time f. (söylenenden/beklenenden/duyurulan zamandan) önce gelmek/varmak/ulaşmak
get there ahead of time f. (söylenenden/beklenenden/duyurulan zamandan) önce gelmek/varmak/ulaşmak
show up ahead of time f. (söylenenden/beklenenden/duyurulan zamandan) önce gelmek/varmak/ulaşmak
Phrases
ahead of its time expr. zamanının ötesinde
Idioms
be ahead of of your time f. zamanının ilerisinde olmak
be ahead of of your time f. çağının ilerisinde olmak
be ahead of of your time f. döneminin ilerisinde olmak
think ahead of one's time f. çağının/zamanının ilerisinde düşünmek
be ahead of one's time f. çağının/zamanının ilerisinde olmak
arrive ahead of time f. (söylenenden) erken varmak/ulaşmak
show up ahead of time f. (söylenenden) erken ulaşmak/gelmek
get there ahead of time f. (söylenenden) erken ulaşmak/gelmek
leave ahead of time f. (söylenenden) erken ayrılmak
be ahead of (someone's or something's) time f. (birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ötesinde olmak
be ahead of (someone's or something's) time f. (birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ilerisinde olmak
be ahead of your time f. çağının/zamanının ötesinde olmak
be ahead of your time f. çağının/zamanının ilerisinde olmak
ahead of (someone's or something's) time ed. (birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ötesinde
ahead of (someone's or something's) time ed. (birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ilerisinde
ahead of (someone's or something's) time ed. (birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ötesinde
ahead of (someone's or something's) time ed. (birinin/bir şeyin) çağının/zamanının ilerisinde
ahead of one's time expr. çağının/zamanının ilerisinde
ahead of your time expr. çağının/zamanının ilerisinde
ahead of your time expr. çağının/zamanının ötesinde
ahead of your (or its) time expr. çağının/zamanının ötesinde
ahead of your (or its) time expr. çağının/zamanının ilerisinde
ahead of/behind time expr. zamanının ötesinde/gerisinde
ahead of/behind time expr. çağının ilerisinde/gerisinde
ahead of your (or its) time expr. çağının/zamanının ötesinde
ahead of your (or its) time expr. çağının/zamanının ilerisinde
ahead of/behind time expr. zamanının ötesinde/gerisinde
ahead of/behind time expr. çağının ilerisinde/gerisinde