all-day - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

all-day

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"all-day" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
General
all-day s. bütün gün süren
all-day s. sabahtan akşama kadar süren

"all-day" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 132 sonuç

İngilizce Türkçe
General
all day daycare i. gün boyu bakım
all-day sucker i. lolipop
sleep all day f. tüm gün uyumak
be on the computer all day f. bütün gün bilgisayarda olmak
be on the computer all day f. bütün gün bilgisayar/bilgisayarın başında olmak
be on the computer all day f. bütün gün bilgisayarda takılmak
sit at home all day f. bütün gün evde oturmak
all day and every day zf. devamlı
all day zf. bütün gün
all day long zf. akşama kadar
all day long zf. bütün gün boyunca
all day and every day zf. hiçbir değişiklik olmadan
all day long zf. gün boyu
all day zf. gün boyu
all day long zf. bütün gün
all day long zf. sürekli
all day long zf. gün boyunca
all day tomorrow zf. yarın tüm gün
all day tomorrow zf. yarın bütün gün
all day long zf. tüm gün boyunca
Colloquial
yap, yap, yapping all day f. durmaksızın konuşmak
yap, yap, yapping all day f. boş boş konuşup durmak
yap, yap, yapping all day f. gevezelik edip durmak
yap, yap, yapping all day f. bütün gün car car konuşmak
not be all day f. bütün gün sürmemek
not be all day f. bütün günü almamak
not be all day f. çok sürmez
not be all day f. çok sürmemek
(not) be/take all day (to do something) f. (bir şeyi yapmak) bütün gün sürmemek
(not) be/take all day (to do something) f. bütün günü almamak
(not) be/take all day (to do something) f. çok sürmez
(not) be/take all day (to do something) f. çok sürmemek
yap, yap, yapping all day f. boş boş konuşmak
yap, yap, yapping all day long f. boş boş konuşmak
yap, yap, yapping all day f. kafa şişirmek
yap, yap, yapping all day long f. kafa şişirmek
yap, yap, yapping all day f. kafa ütülemek
yap, yap, yapping all day long f. kafa ütülemek
(one) could go (on) all day (about something) expr. (biri bir şey hakkında) bütün gün konuşabilir
(one) could go (on) all day (about something) expr. (biri bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşabilir
(one) could go (on) all day (about something) expr. (biri bir şey hakkında) durmadan konuşabilir
(one) could go (on) all day (about something) expr. (biri bir şey hakkında) sonsuza kadar konuşabilir
all day and every day expr. kesintisiz olarak
all day and every day expr. sürekli
all day and every day expr. kesintisiz olarak
all day and every day expr. sürekli
haven't got all day expr. (çabuk ol) bütün gün bekleyemem, bekleyemeyiz
we haven't got all day expr. (çabuk ol) bütün gün bekleyemem
you must be tired, because you've been running through my mind all day expr. tüm gün aklımdan çıkmadın
you must be tired, because you've been running through my mind all day expr. tüm gün kafamı meşgul ettin, yorulmuş olmalısın (bir kadını tavlamak için kullanılan klişe bir söz)
not take all day bütün gün sürmemek
not take all day bütün günü almamak
not take all day çok sürmez
not take all day çok sürmemek
Idioms
not be all day f. bütün/tüm gün sürmemek
not be all day f. çok zaman/vakit/bütün gününü almamak
not be all day f. tüm gününü almamak
not be all day f. bütün/tüm gününü (bir şeyle) geçirmemek
not be all day f. oyalanmamak
not be all day f. hızlı/çabuk olmak/davranmak
not be all day f. acele etmek
not take all day f. bütün/tüm gün sürmemek
not take all day f. çok zaman/vakit/bütün gününü almamak
not take all day f. tüm gününü almamak
not take all day f. bütün/tüm gününü (bir şeyle) geçirmemek
not take all day f. oyalanmamak
not take all day f. hızlı/çabuk olmak/davranmak
not take all day f. acele etmek
be stuck behind a desk all day f. bütün gün ofiste çakılı kalmak
be stuck behind a desk all day f. bütün gün ofiste tıkılı kalmak
chew the fat all day f. bütün gün çene çalmak
not have all day f. çok zamanı olmamak
be/take all day, morning f. bütün/tüm gün, sabah sürmek
be/take all day, morning f. bütün günü, sabahı almak
be/take all day, morning f. çok sürmek
(not) be all day, morning (to do something) f. (bir şeyi yapmak) bütün gün, sabah sürmemek
(not) be all day, morning (to do something) f. (bir şeyi yapmak) bütün günü, sabahı almamak
(not) be all day, morning (to do something) f. (bir şeyi yapmak) çok sürmemek
(not) take all day, morning (to do something) f. (bir şeyi yapmak) bütün gün, sabah sürmemek
(not) take all day, morning (to do something) f. (bir şeyi yapmak) bütün günü, sabahı almamak
(not) take all day, morning (to do something) f. (bir şeyi yapmak) çok sürmemek
yap, yap, yapping all day long expr. önemsiz şeyler hakkında hiç durmadan konuşma
yap, yap, yapping all day long expr. kafa ütüleme
Speaking
I've been on my feet all day expr. bütün gün ayaktaydım
it rained all day long expr. bütün gün yağmur yağdı
we can’t be here all day expr. bütün gün burada olamayız
I can't wait for you all day expr. bütün gün seni bekleyemem
I think of you all day long expr. bütün gün seni düşünüyorum
I haven't seen you all day expr. bütün gün seni görmedim
I am on my legs all day expr. bana dur durak yok
we talked sweet nothings all day long expr. bütün gün havadan sudan konuştuk
I am on my legs all day expr. bütün gün bana dur durak yok
I've been on my feet all day expr. bütün gün ayakta durdum
I don't have all day expr. bütün gün seni bekleyemem
I've been on my feet all day expr. bütün gün ayaktaydım
it has rained all day expr. bütün gün yağmur yağdı
I am on my legs all day expr. bütün gün ayaktayım
you've been on my mind all day expr. bütün gün aklımdaydın
it rained all day expr. bütün gün yağmur yağdı
I was home all day yesterday expr. dün bütün gün evdeydim
I was home all day yesterday expr. dün tüm gün evdeydim
it rained all day expr. gün boyunca yağmur yağdı
it has rained all day expr. gün boyunca yağmur yağdı
it rained all day long expr. gün boyunca yağmur yağdı
it rained all day long expr. tüm gün yağmur yağdı
it has rained all day expr. tüm gün yağmur yağdı
it rained all day expr. tüm gün yağmur yağdı
I haven't seen you all day expr. tüm gün seni görmedim
I haven't got all day expr. (çabuk ol) bütün gün bekleyemem
I have to work all day tomorrow expr. yarın bütün gün çalışmak zorundayım
Computer
all day event i. günün tüm olayları
all day event i. tüm gün süren olay
all day i. tüm gün
all-day event i. tüm gün etkinliği
Slang
all day i. ömür boyu (hapis cezası)
Modern Slang
adv (all day vape) i. elektronik sigara içenlerin günlük olarak kullandıkları/tüm gün boyunca içtikleri aromalı sıvı
all day pyjama syndrome i. tüm gün pijamayla gezme sendromu
all day pyjama syndrome i. pijamalarını hiç değiştirmeme sendromu
adl (all day long) zf. bütün gün boyunca
adl (all day long) zf. gün boyu
adl (all day long) zf. bütün gün
all day every day expr. devamlı
all day with it expr. tüm gününü alma
all day every day expr. kesintisiz
all day with it expr. tüm gün uğraşma
all day with it expr. çok uzun zamanını alma
all day every day expr. sürekli
all day with it expr. sabahtan akşama kadar uğraşma
all heart all day expr. (bütün gün) canla başla çalışmış
all heart all day expr. (bütün gün) varını yoğunu ortaya koymuş
all heart all day expr. (bütün gün) canını dişine takmış
all night all day expr. gece gündüz