aware of - Türkçe İngilizce Sözlük

aware of

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"aware of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
aware of s. haberdar
Lastly, workers must be made aware of the problem and be trained in the right way to use the equipment.
Son olarak, çalışanlar sorundan haberdar edilmeli ve ekipmanı doğru şekilde kullanmaları için eğitilmelidir.

More Sentences
aware of s. -in farkında

"aware of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
be aware of f. farkında olmak
We need to be aware of the value of time.
Zamanın değerinin farkında olmalıyız.

More Sentences
Genel
be aware of f. haberdar olmak
Tom said that he was aware of the ongoing conspiracy.
Tom devam eden komplodan haberdar olduğunu söyledi.

More Sentences
become aware of f. farkına varmak
This continuity will increase if drivers become aware of the great social significance of their profession.
Bu süreklilik, sürücülerin mesleklerinin büyük toplumsal öneminin farkına varmaları halinde artacaktır.

More Sentences
be aware of f. farkında olmak
We have to be aware of that.
Bunun farkında olmalıyız.

More Sentences
be aware of f. çakmak
be aware of f. duymak
make somebody aware of f. haberdar etmek
become aware of f. haberdar olmak
become aware of f. farketmek
become aware of f. farketmiş olmak
be aware of danger f. tehlikenin farkında olmak
be aware of one's importance f. önemini bilmek
be aware of f. bilgisi olmak
be aware of one's potential f. potansiyelinin farkında olmak
not to be aware of f. bilincinde olmamak
be aware of one's responsibility f. sorumluluğunun farkında olmak
be aware of one's responsibility f. sorumluluğunun bilincinde olmak
be fully aware of one's actions f. yaptıklarının tamamen bilincinde olmak
be aware of (something) f. (bir şeye) vakıf olmak
be aware of (something) f. (bir şeyin) bilincinde olmak
be aware of (something) f. (bir şeyden) haberdar olmak
be aware of (something) f. (bir şey) bilgisi dahilinde olmak
be aware of (something) f. (bir şey) hakkında bilgisi olmak
be aware of (something) f. (bir şeyin) farkında olmak
be aware of (something) f. (bir şeyi) bilmek
aware (of) s. farkında
İfadeler
given the history that I am aware of the defendant expr. davalının geçmişini de göz önünde bulundurarak
Deyim
be well aware of (something) f. bilgisi dahilinde olmak
be well aware of (something) f. tamamen farkında olmak
be well aware of (something) f. iyi bilmek
be well aware of (something) f. (bir şeyden) tamamen haberi/haberdar/bilgisi olmak
be well aware of something f. bir şeyden haberi olmak
be well aware of something f. bir şeyi iyi bilmek
be well aware of something f. bir şeyin tamamen farkında olmak
be well aware of something f. bir şeyle ilgili bilgisi olmak
be well aware of something f. bir şeyden tamamen haberdar olmak
be well aware of something f. bir şey bilgisi dahilinde olmak
Konuşma
is she aware of our presence here? expr. buradaki varlığımızın farkında mı?
I'm aware of that expr. bunun farkındayım
were you aware of this? expr. bunun farkında mıydın?
are you aware of the situation? expr. durumun farkında mısınız?
Eski Kullanım
be aware of f. agah olmak