İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Yaygın Kullanım | ||||
Yaygın Kullanım | bicycle i. | bisiklet | ||
I like commuting on a bicycle. İşe bisikletle gidip gelmeyi seviyorum. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | bicycle f. | bisikletle gitmek | ||
I bicycled to the school. Okula bisikletle gittim. More Sentences |
||||
Genel | bicycle i. | velespit | ||
Genel | bicycle i. | motamot çeviri | ||
Genel | bicycle f. | bisiklet kullanarak gitmek | ||
Genel | bicycle f. | bisikletle gezmek | ||
Genel | bicycle f. | bisiklete binmek | ||
Genel | bicycle i. | çalınga | ||
Medya | ||||
Medya | bicycle f. | (kaydedilen bir programı) bir yayın noktasından diğerine doğrudan göndermek | ||
Spor | ||||
Spor | bicycle i. | egzersiz bisikleti | ||
İskambil | ||||
İskambil | bicycle i. | (bir tür poker oyununda) gelebilecek en iyi el |