birbirlerinin - Türkçe İngilizce Sözlük

birbirlerinin

"birbirlerinin" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birbirlerinin each other's zm.
We must respect each other's culture and identity.
Birbirimizin kültürüne ve kimliğine saygı göstermeliyiz.

More Sentences

"birbirlerinin" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
General
iki ev sahibinin belirli bir süre karşılıklı birbirlerinin evlerinde oturması home exchange i.
iki ev sahibinin belirli bir süre karşılıklı birbirlerinin evlerinde oturması house swapping i.
(malezya'da) rakiplerin birbirlerinin uçurtmalarını kendi uçurtma ipleriyle keserek düşürmeye çalıştıkları bir oyun kite fighting i.
birbirlerinin yansıması olan kristal veya moleküllerin arasındaki karşıtlık ilişkisi mirror-image relation i.
oyuncuların birbirlerinin bilyelerini halkanın dışına çıkarmaya çalıştıkları eski bir oyun ring taw i.
oyuncuların birbirlerinin bilyelerini halkanın dışına çıkarmaya çalıştıkları eski bir oyun ringtaw i.
(birbirlerinin) tersi yönünde directly away (each other) zf.
birbirlerinin yerine geçerek interchangeably zf.
iki sübstitüsyon grubunun birbirlerinin konumlarına geçtiği türev anlamına gelen ön ek ortho- ök.
Colloquial
siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek yapılan söz düellosu the dozens i.
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek yapılan sözlü düello the dirty dozens i.
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek söz düellosu yapmak play the dozens f.
siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek söz düellosu yapmak shoot the dozens f.
Idioms
birbirlerinin boğazına sarılmak be at each other's throats f.
birbirlerinin gözünün içine bakmak meet someone's eyes f.
birbirlerinin gözünün içine bakmak meet someone's eye f.
birbirlerinin gözünün içine bakmak meet someone's gaze f.
(bir şeyi yapmak için) birbirlerinin üstüne çullanmak be falling over (oneself) to (do something) f.
birbirlerinin boğazına yapışırlar sparks fly expr.
Trade/Economic
firmaların birbirlerinin çalışanlarını ayartıp kendi bünyelerinde çalıştırmalarını engellemek amacıyla imzaladıkları anlaşma no-poaching agreement i.
iki kişiden birinin ötekinin işi veya mal varlığında parasal bir menfaati bulunması durumunda hukuk açısından birbirlerinin ortağı sayılması associate i.
Law
komşu iki kasabada yaşayan sakinlerin çiftlik hayvanlarını birbirlerinin arazisinde otlatma hakkı common because of vicinage i.
Technical
iki sübstitüsyon grubunun birbirlerinin konumlarına geçtiği türev anlamına gelen ön ek orth- ök.
Computer
kişilerin birbirlerinin fotoğraf ve özelliklerini değerlendirerek üye seçmelerine imkan veren sanal topluluk rating community i.
birbirlerinin görüşlerini destekleyip tekrarlayan blog yazarı grubu echo chamber i.
Pharmaceutics
etkileşime girip sağlığa zararlı etkiler oluşturmadığı veya birbirlerinin aktivitelerini azaltmadığı için birlikte uygulanabilen (ilaç tedavileri) compatible s.
Chess
rakiplerin birbirlerinin hamlelerini görmediği, bir hakem ve iki oyuncu olmak üzere toplamda üç takımla oynanan bir satranç çeşidi kriegspiel i.