Geçmiş

both sides

"both sides" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	both sides i.	iki taraf
2	Genel	both sides i.	her iki taraf
Computer
3	Bilgisayar	both sides expr.	iki tarafa

"both sides" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	jack-on-both-sides i.	tarafsız olmaya çalışan kimse
2	Genel	jack-on-both-sides i.	tarafsız kimse
3	Genel	fasten the nappy at both sides f.	bebek bezi bağlamak
4	Genel	fasten the nappy at both sides f.	bebeğin bezini bağlamak
5	Genel	on both sides zf.	sağlı sollu
6	Genel	on both sides zf.	her iki yandan
Idioms
7	Deyim	talk out of both sides of one's mouth f.	çelişkili şeyler söylemek
8	Deyim	talk out of both sides of one's mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
9	Deyim	work both sides of the street f.	sokağın/caddenin iki tarafında da çalışmak
10	Deyim	work both sides of the street f.	sokağın her iki yakasında tezgah açmak
11	Deyim	work both sides of the street f.	her iki tarafı da desteklemek
12	Deyim	work both sides of the street f.	ikili oynamak
13	Deyim	work both sides of the street f.	iki tarafı birden idare etmek
14	Deyim	bat for both sides f.	bir yarışma ya da müsabakada iki tarafı da desteklemek
15	Deyim	bat for both sides f.	iki tarafı da tutmak
16	Deyim	bat for both sides f.	biseksüel olmak
17	Deyim	work both sides of the street f.	sokağın/caddenin iki tarafında da çalışmak
18	Deyim	work both sides of the street f.	sokağın her iki yakasında tezgah açmak
19	Deyim	work both sides of the street f.	her iki tarafı da desteklemek
20	Deyim	work both sides of the street f.	ikili oynamak
21	Deyim	work both sides of the street f.	iki tarafı birden idare etmek
22	Deyim	see both sides (of something) f.	iki açıdan da değerlendirmek
23	Deyim	see both sides (of something) f.	her iki tarafa da kulak vermek
24	Deyim	see both sides (of something) f.	madalyonun iki yüzünü de görmek
25	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	iki taraflı menfaat elde etmek
26	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	iki taraflı çıkar sağlamak
27	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	iki taraflı yarar sağlamak
28	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
29	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	ikili oynamak
30	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	har vurup harman savurmak
31	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	düşüncesizce harcayarak yaşamak
32	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	hesapsızca harcayarak yaşamak
33	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	para saçarak yaşamak
34	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	müsrifçe yaşamak
35	Deyim	have (one's) bread buttered on both sides f.	iki taraflı menfaat elde etmek
36	Deyim	have (one's) bread buttered on both sides f.	iki taraflı çıkar sağlamak
37	Deyim	have (one's) bread buttered on both sides f.	iki taraflı yarar sağlamak
38	Deyim	have (one's) bread buttered on both sides f.	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
39	Deyim	have (one's) bread buttered on both sides f.	ikili oynamak
40	Deyim	have (one's) bread buttered on both sides f.	birbirine zıt iki şeyden çıkar/yarar sağlamak
41	Deyim	have your bread buttered on both sides f.	iki taraflı menfaat elde etmek
42	Deyim	have your bread buttered on both sides f.	iki taraflı çıkar sağlamak
43	Deyim	have your bread buttered on both sides f.	iki taraflı yarar sağlamak
44	Deyim	have your bread buttered on both sides f.	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
45	Deyim	have your bread buttered on both sides f.	ikili oynamak
46	Deyim	have your bread buttered on both sides f.	birbirine zıt iki şeyden çıkar/yarar sağlamak
47	Deyim	have your bread buttered on both sides f.	bir eli yağda bir eli balda olmak
48	Deyim	have your bread buttered on both sides f.	gak dediğinde et guk dediğinde süt bulmak
49	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	iki taraflı menfaat elde etmeye çalışmak
50	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	iki taraflı çıkar sağlamaya çalışmak
51	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) çıkar sağlama peşinde koşmak
52	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	ikili oynamak
53	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	birbirine zıt iki şeyden çıkar/yarar sağlamaya çalışmak
54	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	hem etine hem buduna göz dikmek
55	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	hem sütüne hem buduna göz koymak
56	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	kolay yoldan para kazanmayı/köşe dönmeyi istemek
57	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	hem çalışıp çabalamayayım hem de çok para kazanayım demek
58	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	çalışıp çabalamadan bir eli yağda bir eli balda olsun demek
59	Deyim	want (one's) bread buttered on both sides f.	gak dediğinde et guk dediğinde süt istemek
60	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	iki taraflı menfaat elde etmek/çıkar sağlamak
61	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
62	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	ikili oynamak
63	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	har vurup harman savurmak
64	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	düşüncesizce/hesapsızca harcayarak yaşamak
65	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	müsrifçe yaşamak
66	Deyim	talk out of both sides of your mouth f.	adamına göre konuşmak
67	Deyim	speak out of both sides of your mouth f.	adamına göre konuşmak
68	Deyim	butter both sides of one's bread f.	her ikisinden de yararlanmak
69	Deyim	play both sides f.	ikili oynamak
70	Deyim	play both sides f.	iki tarafı da idare etmek
71	Deyim	butter both sides of one's bread f.	iki ayrı durumdan çıkar sağlamak
72	Deyim	play both sides f.	iki tarafı birden idare etmek
73	Deyim	butter both sides of one's bread f.	iki iyi şeyi bir arada yaşamak
74	Deyim	speak out of both sides of your mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
75	Deyim	talk out of both sides of your mouth f.	nabza göre şerbet vermek
76	Deyim	speak out of both sides of your mouth f.	nabza göre şerbet vermek
77	Deyim	talk out of both sides of your mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
78	Deyim	bat for both sides f.	her iki taraf için oynamak
79	Deyim	bat for both sides f.	her iki tarafa destek çıkmak
80	Deyim	bat for both sides f.	hem erkeklere hem kadınlara ilgi duymak
81	Deyim	bat for both sides f.	biseksüel olmak
82	Deyim	bat for both sides f.	hem erkeklerle hem kadınlarla cinsel ilişkide bulunmak
83	Deyim	play both sides against the middle f.	kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek
84	Deyim	play both sides against the middle f.	ikili oynamak
85	Deyim	play both sides against the middle f.	birbirine düşürmek
86	Deyim	play both sides against the middle f.	iki zıt grubun mücadelesinden avantaj devşirmek
87	Deyim	play both sides against the middle f.	iki zıt grubun mücadelesinden nemalanmaya çalışmak
88	Deyim	play both sides against the middle f.	şeytana külahını ters giydirmek
89	Deyim	play both sides against the middle f.	şeytana külahı ters giydirmek
90	Deyim	play both sides against the middle f.	kendi çıkarı için iki zıt grubu birbirine düşürmek
91	Deyim	play both sides against the middle f.	iki karşıt grubu birbirine düşürüp çıkar sağlamak
92	Deyim	play both sides against the middle f.	iki tarafı birbirine düşürmek
93	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	ikili oynamak
94	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	iki tarafı da idare etmek
95	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	iki tarafı birden idare etmek
96	Deyim	be talking out of both sides of (one's) mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
97	Deyim	butter (one's) bread on both sides f.	bir eli yağda bir eli balda olmak/yaşamak
98	Deyim	speak out of both sides of (one's) mouth f.	çelişkili şeyler söylemek
99	Deyim	speak out of both sides of (one's) mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
100	Deyim	speak out of both sides of (one's) mouth f.	adamına göre konuşmak
101	Deyim	speak out of both sides of (one's) mouth f.	nabza göre şerbet vermek
102	Deyim	want your bread buttered on both sides f.	kolay yoldan para kazanmayı/köşe dönmeyi istemek
103	Deyim	want your bread buttered on both sides f.	gak dediğinde et guk dediğinde süt istemek
104	Deyim	want your bread buttered on both sides f.	hem etine hem buduna göz dikmek
105	Deyim	want your bread buttered on both sides f.	hem sütüne hem buduna göz koymak
106	Deyim	want your bread buttered on both sides f.	hem çalışıp çabalamayayım hem de çok para kazanayım demek
Technical
107	Teknik	tape made from various backing materials with pressure-sensitive adhesive on both sides i.	her iki tarafı da basınca duyarlı yapışkanlı çeşitli altlık malzemelerden yapılmış şerit
108	Teknik	grinding wheel recessed on both sides i.	iki tarafı faturalı taşlama taşı
Medical
109	Medikal	peripheral facial paralysis developed on both sides i.	iki taraflı periferik tipte fasiyal paralizi
British Slang
110	İngiliz Argosu	bat for both sides expr.	biseksüel