buyer - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

buyer

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"buyer" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 13 sonuç

İngilizce Türkçe
General
buyer i. satın almacı
buyer i. müşteri
buyer i. alan
buyer i. alıcı
Trade/Economic
buyer i. alıcı
buyer i. alıcı firma
buyer i. malı satın alan
buyer i. müşteri
buyer i. satın alan kişi
buyer i. satın alan
buyer i. satın alıcı
buyer i. mübayaacı
Law
buyer i. alıcı

"buyer" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç

İngilizce Türkçe
General
aggressive buyer i. agresif alıcı
end buyer i. son alıcı
buyer-up i. istifçi
fashion buyer i. moda alıcısı
fashion buyer i. moda olan şeyleri alan kimse
home buyer i. ev alan kimse
find a buyer f. bir alıcı bulmak
Phrases
let the buyer beware expr. alıcı dikkatli olsun
let the buyer beware expr. (kazıklanma ile ilgili) sorumluluk alıcıda
Colloquial
a real motivated buyer i. çok istekli bir alıcı
first-time buyer i. ilk müşteri
first-time buyer i. ilk alıcı
Idioms
willing buyer willing seller i. alan razı satan razı
willing buyer willing seller i. alan memnun satan memnun
Trade/Economic
buyer required approvals i. alıcı gerekli onayları
institutional buyer i. alıcı müessese
buyer indemnified parties i. alıcı tazminat tarafları
buyer plans i. alıcı planları
buyer disclosure schedule i. alıcı bildirim takvimi
prospective buyer i. beklenen müşteri
big buyer i. büyük alıcı
impulse buyer i. birden görerek satın alan
let the buyer beware i. bir mal satılırken kusurunu satıcının belirtmesi yerine alıcının fark etmesi yoksa satışın kesinleştiği kuralı
buyer beware i. bir mal satılırken kusurunu satıcının belirtmesi yerine alıcının fark etmesi yoksa satışın kesinleştiği kuralı
transient buyer i. gelip geçici alıcı
actual buyer i. gerçek alıcı
import buyer i. ithalatçı adına dışarıdan mal satmaları
resident buyer i. komisyon karşılığında büyük mağazalar için ürün satın alan komisyoncu
protection buyer i. koruma alıcısı
marginal buyer i. marjinal alıcı
marginal buyer i. marjinal müşteri
prospect buyer i. muhtemel alıcı
buyer turnover i. müşteri devir oranı
prospective buyer i. muhtemel alıcı
option buyer i. opsiyon sözleşmesi (alış veya satış sözleşmesi) satın alan
(buyer/purchaser) of an option i. opsiyon alıcısı
final buyer i. nihai alıcı
ultimate buyer i. nihai alıcı
potential buyer i. potansiyel alıcı
potential buyer i. potansiyel müşteri
last buyer i. son alıcı
single buyer market i. tek alıcılı piyasa
wholesale buyer i. toptan satın alıcı
single buyer market i. tek alıcılı market
single buyer market i. tek alıcılı pazar
quantity buyer i. toptancı
wholesale buyer i. toptan alıcı
third-party divesting buyer i. üçüncü taraf elden çıkaran alıcı
third-party buyer i. üçüncü taraf alıcı
buyer turnover i. yeni alıcıların piyasaya girme sıklığı
resident buyer i. yerleşik ürün tedarikçisi
first-time buyer i. ilk kez ev alan kimse
find buyer f. alıcı bulmak
buyer pays expr. alıcı öder
let the buyer aware expr. alıcı dikkatli olsun
buyer beware expr. alıcı sakınsın
let the buyer beware expr. alıcı sakınsın
let the buyer beware expr. tüm risk alıcıya ait olmak üzere
buyer beware expr. tüm risk alıcıya ait olmak üzere
let the buyer aware expr. tüm risk alıcıya ait olmak üzere
Law
rights of buyer i. alıcının hakları
defects known by buyer i. alıcının bildiği ayıplar
default of buyer i. alıcının temerrüdü
Advertising
time buyer i. reklam ajansının müşterilere yayın seçip düzenlemesi için işe aldığı kimse
Computer
buyer is not selected expr. alıcı seçilmemiş
Marine Biology
buyer up i. madrabaz