| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | collaborate f. | işbirliği yapmak | ||
|
The two scientists collaborated on many projects. İki bilim insanı birçok projede işbirliği yaptı. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | collaborate f. | işbirliği yapmak | ||
|
These Member States, which are collaborating, were let off the hook totally. İşbirliği yapan bu Üye Devletler paçayı tamamen kurtarmışlardır. More Sentences |
||||
| Genel | collaborate f. | düşmanla işbirliği yapmak | ||
|
He was executed for collaborating. Düşmanla işbirliği yaptığı için idam edildi. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | collaborate f. | işbirliği yapmak | ||
|
For others, having an opportunity to collaborate will override emotional connection. Diğerleri için ise işbirliği yapma fırsatına sahip olmak, duygusal bağın önüne geçecektir. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Teknik | collaborate f. | işbirliği yapmak | ||
|
For others, having an opportunity to collaborate will override emotional connection. Diğerleri için, işbirliği yapma fırsatı bulmak duygusal bağlantının önüne geçecektir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | collaborate f. | birlik olmak | ||
| Genel | collaborate f. | el ele vermek | ||
| Genel | collaborate f. | iş birliği yapmak | ||
| Genel | collaborate f. | güç birliği yapmak | ||
| Genel | collaborate f. | birlikte çalışmak | ||
| Genel | collaborate f. | düşmanla birlik olmak | ||
| Genel | collaborate f. | ortak çalışmak | ||
| Genel | collaborate f. | müşterek çalışmak | ||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | collaborate f. | beraber çalışmak | ||
| Ticaret/Ekonomi | collaborate f. | iştirak etmek | ||
| Ticaret/Ekonomi | collaborate f. | teşriki mesai yapmak | ||
| Ticaret/Ekonomi | collaborate f. | teşriki mesaide bulunmak | ||
| Technical | ||||
| Teknik | collaborate i. | birlikte çalışma | ||
| Teknik | collaborate f. | birlikte çalışmak | ||
| Computer | ||||
| Bilgisayar | collaborate expr. | ortak çalış | ||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | collaborate with f. | ile işbirliği yapmak | ||
|
Tom collaborated with Mary on that. Tom bu konuda Mary ile işbirliği yaptı. More Sentences |
||||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | collaborate with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) iş birliği yapmak | ||
|
If you want people to collaborate with you, you have to be friendlier. İnsanların sizinle iş birliği yapmasını istiyorsanız, daha arkadaş canlısı olmalısınız. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | collaborate with somebody on something f. | işbirliğine girmek | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | collaborate with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) iş birliğine girmek | ||
| Öbek Fiiller | collaborate with (someone or something) f. | (biriyle/ bir şeyle) ortak çalışmak | ||
| Öbek Fiiller | collaborate with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) beraber çalışmak | ||
