döndüren - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

döndüren



"döndüren" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
döndüren turner i.
döndüren trundler i.
döndüren return s.
döndüren rotative s.
Technical
döndüren rotating s.

"döndüren" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 75 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tersine döndüren evertor i.
saçların tonunu sarımsıdan mavimsiye döndüren boya blue hair i.
saçların tonunu sarımsıdan mavimsiye döndüren boya blue rinse i.
baş döndüren yükseklik dizzy height i.
zihni gerçeklere döndüren durum reality check i.
baş döndüren güzellik stunning beauty i.
hurda kauçuğu orijinal özelliklerine döndüren makineden sorumlu kimse chargeman i.
(bir şeyi) ters döndüren alet upsetter i.
döndüren kişi veya şey wheeler i.
değirmeni döndüren su akıntısı millrace i.
değirmenin çarkını döndüren suyun değirmene aktığı kanal millrun i.
değirmeni döndüren su akıntısı millrun i.
tersine döndüren kimse reverser i.
eski haline döndüren kimse reverter i.
önceki durumuna döndüren kimse instaurator i.
döndüren kimse birler i.
tütün fıçısını döndüren kimse hooker-out i.
tütün fıçısını döndüren kimse stickman i.
(çin yoyosunda) bir çubuğu serbest bırakılarak 360 derece döndüren hareket suicide i.
baş döndüren dazzling s.
eski haline döndüren revertive s.
baş döndüren stunning s.
deliye döndüren distracting s.
deliye döndüren distractious s.
deliye döndüren distractive s.
atı sağa döndüren bir emir kelimesi hup ünl.
Proverb
dünyayı döndüren paradır money makes the world go around
dünyayı döndüren paradır money makes the world go round
dünyayı döndüren aşktır love makes the world go round
dünyayı döndüren sevgidir love makes the world go round
Colloquial
baş döndüren yükseklikler dizzy heights [uk] i.
baş döndüren yükseklikler dizzying heights i.
Idioms
kısa yoldan köşeyi döndüren iş a licence to print money [uk/australia] i.
Industry
şekeri şurup veya boya maddesi içinde tavada döndüren makine operatörü grosser i.
Technical
kasetçaların manyetik bandını sabit hızda döndüren mil capstan i.
halat delme işleminde halatı döndüren iki saplı çubuk tiller i.
döndüren şey torquer i.
dikey ekseni etrafında döndüren dişli spur pinion i.
döndüren dişli driving pinion i.
değirmeni döndüren su akıntısı millstream i.
değirmeni döndüren su çarkı millwheel i.
değirmende çarkı döndüren su akıntısı mill race i.
bisikletin arka tekerleğinin göbeğinde tekerleği pedal hareketi olmaksızın döndüren tertibat freewheel i.
Computer
sabit diski başlangıç durumuna döndüren biçimlendirme yöntemi low-level formatting i.
veri tabanını veya veri tabanındaki kayıt grubunu önceki bir duruma döndüren işlem rollback i.
Electric
elektrik akımını farklı bir kuvvete döndüren cihaz reverser i.
Mechanic
torna tezgahında sivri uçlu konikleri döndüren alet turret taper tool i.
Medical
dışarı döndüren kas evertor i.
baş döndüren vertiginous s.
hayata döndüren reviviscent s.
(kas) döndüren rotatory s.
Anatomy
kürek kemiğini döndüren göğüs kafesine bağlı kaslar anterior serratus muscle i.
kürek kemiğini döndüren göğüs kafesine bağlı kaslar serratus magnus i.
kürek kemiğini döndüren göğüs kafesine bağlı kaslar serratus anterior i.
kürek kemiğini döndüren göğüs kafesine bağlı kaslar musculus serratus anterior i.
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri vena pulmanalis inferior i.
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri inferior pulmonary vein i.
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri vena pulmonalis superior i.
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri superior pulmonary vein i.
kolu kaldırıp merkeze doğru döndüren omuz kası musculus teres major i.
kolu kaldırıp yanal olarak döndüren omuz kası musculus teres minor i.
kolu döndüren bir iskelet kası greater pectoral muscle i.
kasılması ile göz küresini alt ve orta yönde döndüren göz kası inferior rectus i.
kasılması ile göz küresini alt ve orta yönde döndüren göz kası inferior rectus muscle i.
Optics
polarize ışık düzlemini sağa doğru döndüren optik olarak aktif bir maddeyle ilgili dextrorotatory s.
polarize ışık düzlemini saat yönünde döndüren optik olarak aktif bir maddeyle ilgili dextrorotatory s.
Logic
veya kapısı ile değil kapısı içeren, sadece her iki işlenen de yanlışsa pozitif değer döndüren mantıksal işleç nor i.
Botanic
yapraklarını güneşe doğru döndüren (bitki) diaheliotropic s.
History
geçmişte kuzu, tavuk çevirmeye yarayan aleti döndüren köpek turnspit i.
Meteorology
ters döndüren tabaka reversing layer i.
Hunting
kendisine sabitlenmiş metal şeridin içinde bulunup şeridi uzun ekseni etrafında döndüren spiral yiv sistemi rifling i.
Sport
topu ters döndüren vuruş undercut i.
Basketball
karşılaşmanın sonlarına doğru başa baş giden maçı attığı üçlükle veya kritik bir sayıyla döndüren oyuncu rainmaker i.
karşılaşmanın sonlarına doğru başabaş giden maçı attığı üçlükle veya kritik bir sayıyla döndüren oyuncu rainmaker i.
Mythology
yaşam çarkını döndüren kader tanrıçası nona i.