Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dışarıdan gelen | extraneous s. |
Genel | dışarıdan gelen | external s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yaşanılan mekanda, temel önlemler alarak, dışarıdan gelen tehditlere karşı oluşturulan güvenli bir alan | shelter in place i. |
Genel | dışarıdan gelen şey | ingate i. |
Genel | dışarıdan gelen sebeplerle olan | adscititious s. |
Genel | dışarıdan gelen unsurlardan uzak | undiluted s. |
Genel | dışarıdan gelen bir şeyi olmayan | unlittered s. |
Genel | dışarıdan gelen unsurlarla karışmamış | unmingled s. |
Medical | ||
Medikal | dışarıdan gelen uyalarıları alan sinir ucu | exteroceptor i. |
Geology | ||
Jeoloji | çökelme ortamına dışarıdan gelen kırıntı | extraclast i. |
Military | ||
Askeri | kaçağın dışarıdan gelen yardım ile yakalanması | assisted recovery i. |