denetleyen - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

denetleyen



"denetleyen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
denetleyen supervising s.
denetleyen inspective s.
denetleyen custodial s.
denetleyen policied s.
denetleyen surveillant s.
Law
denetleyen cognisant [uk] s.
Computer
denetleyen checked by expr.

"denetleyen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
General
denetleyen taraf inspecting party i.
polis (şehirlerarası karayollarını denetleyen motorize) trooper i.
sıkı denetleyen kimse ramrod i.
yün kumaşın kalitesini ve ölçüsünü denetleyen kimse aulnager i.
denetleyen kimse examinant i.
denetleyen kimse vetter i.
işi denetleyen kadın workmistress i.
bozkırı veya bozkırda otlayan hayvanları denetleyen idari memur moorman i.
denetleyen kimse policer i.
baraj veya kanal kapağını denetleyen sistemi barındıran bina gatehouse i.
diğerlerinin eylemlerini izleyen veya denetleyen kimse gatekeeper i.
tornacı dükkanındaki küçük parçaların boyutlarını inceleyip denetleyen işçi gauger i.
depolama tanklarındaki yakıtın miktarını ve sıcaklığını ölçüp boru hatlarına akışını denetleyen kimse gauger i.
kanada güvenlik istihbarat servislerinin faaliyetlerini denetleyen resmi kurum security intelligence review committee i.
köleleri çalışırken denetleyen amir slave driver i.
Idioms
(birini/bir şeyi) iyi kontrol eden/denetleyen on watch for (someone or something) expr.
Trade/Economic
abd'de borsa ve sermaye piyasalarını denetleyen düzenleyen kurum securities and exchange commission i.
firmaların kendi içlerinde oluşturdukları ve çevre, sağlık ve güvenlik uygulamalarını denetleyen birim ehs i.
müşteriymiş gibi yapıp mağazayı denetleyen kimse secret shopper i.
müşteriymiş gibi yapıp mağazayı denetleyen kimse mystery shopper i.
normal müşteri gibi davranıp ilgili mağazanın ürünlerini denetleyen kimse mystery shopper i.
normal müşteri gibi davranıp ilgili mağazanın ürünlerini denetleyen kimse secret shopper i.
abd temsilciler meclisi'nin tüm mali mevzuatı denetleyen bir komitesi ways and means i.
kıyı ticaretinde malların karaya çıkarılmasını veya nakliyesini denetleyen gümrük memuru coast waiter i.
Politics
denetleyen taraf devlet inspecting state party i.
devletlerin borçlanmasını denetleyen kanuni kuruluş loan council [australia] i.
kişilerin gelir vergisi yükümlülüğünü denetleyen gümrük ve gelir idaresi yetkilisi inspector of taxes i.
Institutes
abd'de federal hükümet kayıtlarının yönetimini denetleyen bağımsız bir kurum national archives and records administration i.
Industry
palmiye yağı veya kauçuk üretilen fabrikada/çiftlikte diğer işçileri denetleyen işçi mandore i.
palmiye yağı veya kauçuk üretilen fabrikada/çiftlikte diğer işçileri denetleyen işçi mandor i.
odaların nem oranlarını istenen seviyede tutmak için nemlendirme sistemini denetleyen tekstil veya tütün işçisi humidifier i.
çelik yapıların kenet millerini, kaynaklı mafsallarını ve dikişlerini denetleyen kimse moocher i.
Media
yazıyı anlam ve yayınlama açısından denetleyen kimse copy editor i.
Technical
dışardaki hava ile otomatik kapakçıklı bir sistemle bağlantı kurarak patlamayı önleyen veya gaz çıkışını denetleyen bir tüp safety tube i.
Computer
girdi ve çıktı aygıtlarının işlem sistemine erişim sırasını denetleyen program parçası dispatcher i.
Informatics
kendini denetleyen devre self-checking circuit i.
kendini denetleyen kod self-checking code i.
Telecom
çevirmeli telefon sisteminin bağlantı yönlendirmesini denetleyen parçası translator i.
çevirmeli telefon sisteminin bağlantı yönlendirmesini denetleyen parçası translater i.
internet içeriğine ve hizmetlerine erişimi denetleyen ortam walled garden i.
Marine
iskelelerde malların boşaltılıp yüklenmesini denetleyen kargo görevlisi hatch tender i.
gemilerin inşa ve onarımını denetleyen deniz subayı constructor i.
gemilerin inşa ve onarımını denetleyen deniz subayı naval constructor i.
Petrol
petrol çıkarırken sondaj işlemlerini denetleyen ustabaşı tool pusher i.
Mining
madeni günlük olarak denetleyen kimse underlocker i.
Physiology
karotid sinüs ve aort yayında yer alan ve vücuttaki kan basıncı değişimlerini denetleyen sinir uçları baroceptor i.
Food Engineering
bBir koşer belgeleme kuruluşunun koşer durumunu denetleyen musevi kimse mashgiach i.
Education
bir üniversitenin spor antrenörünün yönetiminde ekipman ve kayıtları gözetip denetleyen, genellikle öğrenci olan kimse manager i.
okullarda akreditasyon sisteminin yürütülmesini denetleyen üniversite görevlisi liaison officer [new zealand] i.
History
(kölelik yasalken) çiftlik işçilerini denetleyen bir beyazın yardımcılığını yapan siyah köle foreman [us] i.
Religious
daha genç rahibelerin davranışlarını denetleyen rahibe zelatrix i.
Military
eğitim çalışmalarını denetleyen askeri subay umpire i.
elçilik görevlerine sahip memurları denetleyen memur officer of arms i.
Wagering
(kumarhanede) ortamı denetleyen üst kademe çalışan floorwalker i.
Music
orgda seslerin yükselmesini denetleyen aygıt swell i.
Cinema
filme alınacak sahnelerin ışıklandırmasını tasarlayan ve denetleyen kimse lighting cameraman i.
filmi yönetip yapım aşamasını denetleyen kimse film director i.
Abbreviation
yeni zelanda'da sağlık harcamalarını denetleyen kurum che (crown health enterprise) i.
Slang
diğer polisleri gizlice denetleyen sivil polis shoofly i.