İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | disappointment i. | hüsran |
Yaygın Kullanım | disappointment i. | hayal kırıklığı |
General | ||
Genel | disappointment i. | ümidi boşa çıkma |
Genel | disappointment i. | hayal inkisarı |
Genel | disappointment i. | sukutu hayal |
Genel | disappointment i. | engelleme |
Genel | disappointment i. | hayal kırıklığına neden olan şey |
Genel | disappointment i. | düş kırıklığı |
Genel | disappointment i. | hayal kırıklığına uğratan şey |
Genel | disappointment i. | düş kırıklığına uğratan şey |
Genel | disappointment i. | hayal kırıklılığı |
Genel | disappointment i. | düş kırıklılığına uğratan |
Genel | disappointment i. | kırgınlık |
Genel | disappointment i. | hayallerin yıkılması |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | gender disappointment i. | bebeğin istenenden farklı cinsiyette olmasının yarattığı hayal kırıklığı | ||
Genel | die in disappointment f. | gözü açık gitmek | ||
Genel | cause disappointment f. | hayal kırıklığına uğratmak | ||
Genel | cause disappointment f. | hayal kırıklığı yaratmak | ||
Genel | experience disappointment f. | hayal kırıklığı yaşamak | ||
Genel | have a disappointment f. | hayal kırıklığı yaşamak | ||
Genel | be a box office disappointment f. | gişede umduğunu bulamamak | ||
Idioms | ||||
Deyim | to someone's disappointment zf. | birini hayal kırıklığına uğratacak şekilde |