donör - Türkçe İngilizce Sözlük

donör

"donör" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 30 sonuç

İngilizce Türkçe
General
donor i. donör
The second concerns the woman as egg cell donor and the risk of actually creating a market.
İkincisi, yumurta hücresi donörü olarak kadın ve gerçekten bir pazar yaratma riski ile ilgilidir.

More Sentences
Trade/Economic
donor i. bağışta bulunan
The European Union is the largest donor to multilateral debt relief.
Avrupa Birliği, çok taraflı borç yardımına en büyük bağışta bulunan ülkedir.

More Sentences
Astronomy
donor i. donör
In terms of food aid, we are currently a relatively minor donor.
Gıda yardımı açısından şu anda nispeten küçük ölçekli bir donör konumundayız.

More Sentences
Common Usage
donor i. bağış yapan kimse
General
donor i. veren kimse
donor i. kan veren
donor i. hayır sahibi
donor i. bağışçı
donor i. kan veren kimse
donor i. bağışta bulunan kimse
donor i. verici
donor i. organ bağışlayan kimse
donor i. vekalet veren
donor s. adayan
donor s. sunan
donor s. veren
Law
donor i. bağışlayan
donor hibe eden
Politics
donor s. bağışçı
Technical
donor i. bağışcı
Electric
donor i. elektron hareketini kısıtlayarak materyale yarı iletken özelliği veren yabancı madde
Medical
donor s. doku donörüne ait
donor s. doku donörü ile ilgili
donor s. doku bağışçısına ait
donor s. doku bağışçısı ile ilgili
donor s. bağış ile ilgili
donor s. bağışçıya ilişkin
donor s. donör ile ilgili
donor s. biyolojik bağış ile ilgili
Chemistry
donor i. bileşenlerinin bir kısmını karşısındaki bileşiğe veren madde

"donör" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
donör donor i.
So far, there has been no sign from the other donors to suggest that this figure is inadequate at the present time.
Şu ana kadar diğer donörlerden bu rakamın şu anda yetersiz olduğunu gösteren bir işaret gelmemiştir.

More Sentences
Astronomy
donör donor i.
Representatives of foreign donors and Vietnamese NGOs cannot travel freely in the area where they live.
Yabancı donörlerin ve Vietnamlı STK'ların temsilcileri yaşadıkları bölgede özgürce seyahat edememektedir.

More Sentences