Geçmiş

drop on

"drop on" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	drop on f.	-in üstüne düşürmek
2	Öbek Fiiller	drop on f.	-e kötü bir haber vermek
3	Öbek Fiiller	drop on f.	-e tatsız şeyler anlatmak
4	Öbek Fiiller	drop on f.	anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
5	Öbek Fiiller	drop on f.	-e dert yüklemek

"drop on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	drop in on f.	uğramak
2	Genel	drop in on f.	ziyaret etmek
3	Genel	drop in on f.	bir yere uğramak
Phrasals
4	Öbek Fiiller	drop (someone or something) on (someone or something) f.	bir şeyi bir şeyin üstüne düşürmek
5	Öbek Fiiller	drop (someone or something) on (someone or something) f.	elinden düşürmek
6	Öbek Fiiller	drop (someone or something) on (someone or something) f.	birine kötü bir haber vermek
7	Öbek Fiiller	drop (someone or something) on (someone or something) f.	birine tatsız şeyler anlatmak
8	Öbek Fiiller	drop (someone or something) on (someone or something) f.	anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
9	Öbek Fiiller	drop (someone or something) on (someone or something) f.	birine dert yüklemek
10	Öbek Fiiller	drop someone or something on someone or something f.	birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin üstüne düşürmek
11	Öbek Fiiller	drop someone or something on someone or something f.	birini veya bir şeyi düşürmek
12	Öbek Fiiller	drop something on someone f.	bir şeyi birinin üstüne düşürmek
13	Öbek Fiiller	drop something on someone f.	birine kötü bir haber vermek
14	Öbek Fiiller	drop something on someone f.	birine tatsız şeyler anlatmak
15	Öbek Fiiller	drop something on someone f.	anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
16	Öbek Fiiller	drop something on someone f.	birine dert yüklemek
17	Öbek Fiiller	drop in on (someone) f.	(birine) habersiz uğramak
18	Öbek Fiiller	drop in on (someone) f.	(birine) uğramak
19	Öbek Fiiller	drop in on (someone) f.	(birini) çat kapı ziyaret etmek
20	Öbek Fiiller	drop in on (someone) f.	(birine) damlamak
Phrases
21	İfadeler	turn on tune in drop out expr.	lsd kullanımını özendiren bir slogan
Colloquial
22	Konuşma Dili	drop the gun on the floor expr.	silahını yere at
23	Konuşma Dili	drop the gun on the floor expr.	silahını yere bırak
Idioms
24	Deyim	drop a bundle on something f.	bir servet ödemek
25	Deyim	drop a bundle on something f.	cebinden çok para çıkmak
26	Deyim	get the drop on f.	erken davranmak
27	Deyim	get the drop on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
28	Deyim	get the drop on (someone or something) f.	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek
29	Deyim	get the drop on (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak/öne geçmek
30	Deyim	have the drop on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
31	Deyim	have the drop on (someone or something) f.	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek
32	Deyim	have the drop on (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak/öne geçmek
33	Deyim	have the drop on f.	avantaj sağlamak/elde etmek
34	Deyim	have the drop on f.	önüne geçmek
35	Deyim	have the drop on f.	bir adım önünde olmak
36	Deyim	have the drop on f.	bir adım önüne geçmek
37	Deyim	have the drop on f.	avantajlı duruma geçmek
38	Deyim	have the drop on f.	önde olmak
39	Deyim	have the drop on f.	avantajlı durumda olmak
40	Deyim	drop a bundle on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) çok para harcamak
41	Deyim	drop a bundle on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) çok para dökmek
42	Deyim	drop a bundle on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) bir servet ödemek
43	Deyim	drop a bundle on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) tomarla para dökmek
44	Deyim	drop a bundle (on someone) f.	(birine) çok para dökmek
45	Deyim	drop a bundle (on someone) f.	(birine) bir servet harcamak
46	Deyim	drop a bundle (on someone) f.	(birine) tomarla para dökmek
47	Deyim	drop a bundle (on something) f.	(bir şeye) çok para dökmek
48	Deyim	drop a bundle (on something) f.	(bir şeye) bir servet ödemek
49	Deyim	drop a bundle (on something) f.	(bir şeye) tomarla para dökmek
50	Deyim	drop the dime on [us] f.	-i ele vermek
51	Deyim	drop the dime on [us] f.	-i ispiyonlamak
52	Deyim	drop the dime on [us] f.	-i polise vermek/ispiyonlamak
53	Deyim	drop the dime on [us] f.	-i polise şikayet etmek/bildirmek
54	Deyim	drop a dime on [us] f.	-i ele vermek
55	Deyim	drop a dime on [us] f.	-i ispiyonlamak
56	Deyim	drop a dime on [us] f.	-i polise vermek/ispiyonlamak
57	Deyim	drop a dime on [us] f.	-i polise şikayet etmek/bildirmek
Speaking
58	Konuşma	did you drop this on purpose? expr.	bunu bilerek mi düşürdün?
Technical
59	Teknik	drop-on materials i.	ökülerek uygulanan malzemeler
Environment
60	Çevre	drop-cover-hold on i.	çök-başını koru-bekle
61	Çevre	drop-cover-hold on expr.	çök-kapan-tutun
62	Çevre	drop-cover-hold on expr.	eğil-gizlen-bekle
Slang
63	Argo	drop a dime on someone f.	birisini ispiyonlamak
64	Argo	drop a dime on someone f.	birisini ele vermek
65	Argo	get the drop on someone f.	silahına erken davranmak
66	Argo	get the drop on someone f.	silahını karşısındakinden önce çekmek
67	Argo	get the drop on someone f.	silahını ilk doğrultan olmak
68	Argo	get the drop on someone f.	birine karşı avantaj sağlamak/elde etmek
69	Argo	get the drop on someone f.	birinden bir adım önde olmak
70	Argo	get the drop on someone f.	birinden önde olmak
71	Argo	get the drop on someone f.	birinin önüne geçmek
72	Argo	get the drop on someone f.	birine karşı avantajlı duruma geçmek
73	Argo	drop the bucket on [australia] f.	suçlamak
74	Argo	drop the bucket on [australia] f.	töhmet altında bırakmak
75	Argo	drop the bucket on [australia] f.	suçu bir kimseye yüklemek
76	Argo	drop the bucket on [australia] f.	ortada bırakmak
77	Argo	drop some knowledge on (one) f.	(birine) bir bilgi/bazı bilgiler vermek
78	Argo	drop some knowledge on (one) f.	(birine) bir ders vermek
79	Argo	drop some knowledge on (one) f.	(birini) eğitmek/bilgilendirmek
80	Argo	drop some knowledge on (one) f.	(birinin) kafasını açmak
81	Argo	no matter how much you shake or dance, the last drop ends up on your pants expr.	ne kadar sallarsan salla dona düşer son damla