Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | durdurarak | arrestingly zf. |
Genel | durdurarak | stanchly zf. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | soyguncu (kamyon/tren vb'ni durdurarak soyan) | hijacker i. |
Genel | dört nala giden yarış atını durdurarak kazanmasını engellemek | pull f. |
Genel | çan tokmağını durdurarak çan sesini susturmak | buffet f. |
Idioms | ||
Deyim | geçen saatlerin sayımını durdurarak vade sonu tarihini ertelemek | stop the clock f. |
Technical | ||
Teknik | kayışı durdurarak konveyörden numune alma | sampling from a conveyor by stopping the belt i. |
Physics | ||
Fizik | ısıyı artırarak veya durdurarak sıcaklığı otomatik düzenleyen aygıt | thermoregulator i. |
Fizik | ısıyı artırarak veya durdurarak sıcaklığı otomatik düzenleyen aygıt | thermostat i. |
Military | ||
Askeri | faaliyeti durdurarak tam sayım | compete shutdown inventory i. |
Music | ||
Müzik | iki teli durdurarak aynı anda iki nota çalma | double stopping i. |
Cinema | ||
Sinema | bandı durdurarak hareketsiz halde görüntülenebilen video kaydı karesi | freeze-frame i. |