endemik - Türkçe İngilizce Sözlük

endemik

"endemik" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
endemik endemic s.
Corruption is endemic in Laos.
Laos'ta yolsuzluk endemiktir.

More Sentences
Food Engineering
endemik endemic s.
The devastation caused by HIV/AIDS is well-known but TB is increasing and malaria remains endemic.
HIV/AIDS'in yol açtığı yıkım iyi bilinmektedir ancak tüberküloz artmakta ve sıtma endemik olmaya devam etmektedir.

More Sentences
Veterinary
endemik enzootic s.
Biology
endemik endemical s.
Environment
endemik endemial s.

"endemik" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir yerde endemik olan şey inhabitant i.
bir bölgeye endemik bitki örtüsüne ait veya ilgili silvan s.
bir bölgeye endemik bitki örtüsüne ait veya ilgili sylvan s.
bir bölgeye endemik bitki örtüsüne ait veya ilgili sylvatic s.
bir bölgeye endemik bitki örtüsüne ait veya ilgili sylvestrian s.
Medical
endemik hastalık endemic disease i.
endemik guatr endemic goiter i.
endemik sifilis (frengi hastalığı) bejel i.
endemik iskelet florzisi endemic skeletal fluorosis i.
Pathology
cilt ve mukozada yaralara sebep olan, meksika ve orta amerika ve güney amerika'da endemik bir layşmanyaz nasopharyngeal leishmaniasis i.
endemik tifüs endemic typhus i.
endemik hastalıkların araştırıldığı bilim dalı endemiology i.
(japonya'da endemik olan) beriberi kakke disease i.
afrika ve güney amerika'da ormanlık bölgelerde endemik bir sarıhumma çeşidi jungle yellow fever i.
endemik hastalık ile ilgili endemical s.
endemik olmayan sporadic s.
Biology
endemik olmayan ecdemic s.
Marine Biology
endemik sucul canlılar/türler endemic aquatic species i.
Zoology
kaliforniya'da görülen endemik bir kurbağa yosemite toad (bufo canorus) i.
kuzey amerika'ya endemik bir kaplumbağa sculptured tortoise i.
kuzey amerika'ya endemik bir kaplumbağa sculptured turtle i.
Botanic
geniş yapraklı, yaz kış endemik bir yeni zelanda ağacı tawheowheo (quintinia serrata) i.
endemik bitkiler endemic plants i.
sürünücü ve narin bir endemik bermuda eğrelti otu bermuda maidenhair (adiantum bellum) i.
sürünücü ve narin bir endemik bermuda eğrelti otu bermuda maidenhair fern (adiantum bellum) i.
etli yaprakları, pembe veya beyaz çiçekleri olan endemik bir yeni zelanda bitkisi horokaka i.
avustralya'ya ait endemik bir ağaç horse-radish tree i.
compositae familyasına ait endemik bir çalı gumwood (commidendron rugosum) i.
kayalıklara endemik bitki rupestral plant i.
kayalıklara endemik bitki rupicolous plant i.
kayalıklara endemik bitki rupestrine plant i.
kayalıklara endemik bitki saxicolous plant i.
endemik bitki hastalığı ile ilgili enphytotic s.
endemik bitki hastalığına ait enphytotic s.
kayalıklara endemik olan rupestral s.