İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Genel | ||||
Genel | enormity i. | kötülük | ||
He committed many enormities. Çok sayıda kötülük yaptı. More Sentences |
||||
Genel | enormity i. | büyüklük | ||
The draft general budget before you today reflects the enormity of this challenge. Bugün önünüzde bulunan genel bütçe taslağı bu zorluğun büyüklüğünü yansıtmaktadır. More Sentences |
||||
Genel | enormity i. | habislik | ||
Genel | enormity i. | cinayet | ||
Genel | enormity i. | muazzamlık | ||
Genel | enormity i. | şer | ||
Genel | enormity i. | irilik | ||
Genel | enormity i. | alçaklık | ||
Genel | enormity i. | iğrençlik | ||
Genel | enormity i. | büyük kötülük | ||
Genel | enormity i. | aşırı zalimlik | ||
Genel | enormity i. | canavarlık | ||
Genel | enormity i. | gaddarlık | ||
Genel | enormity i. | boyut |