İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Genel | ||||
Genel | enter into force f. | yürürlüğe girmek | ||
Finally, this directive should enter into force at the earliest opportunity. Son olarak, bu direktif en kısa zamanda yürürlüğe girmelidir. More Sentences |
||||
Genel | enter into force f. | geçerlilik kazanmak (yasa vb) | ||
Ticaret/Ekonomi | ||||
Ticaret/Ekonomi | enter into force f. | yürürlüğe koymak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Siyasal | ||
Siyasal | this regulation shall enter into force on expr. | bu tüzüktarihinde yürürlüğe girer |
Siyasal | this regulation shall enter into force on expr. | bu tüzük tarihinde yürürlüğe girer |