focused - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

focused

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"focused" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
General
focused s. üzerine odaklanılmış
focused s. odaklanmış
focused s. amacına kanalize olmuş
focused s. sağlam kararlılık gösteren
Technical
focused s. odaklanmış
Optics
focused s. bir noktada birleşen (ışık ışınları)
focused s. net görüntü elde edecek şekilde ayarlanmış (optik sistem)

"focused" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

İngilizce Türkçe
General
focused group interviewing i. odaklanmış grup görüşmesi
be focused on f. üzerine odaklanılmış olmak
stay focused f. konsantrasyonunu bozma
stay focused f. odaklanmış kalmak
stay focused f. odaklan
stay focused f. odaklanmak
stay focused f. dikkatin dağılmasın
stay focused f. konsantrasyonunu bozmamak
stay focused on the target f. hedefe kilitlenmek
emotion-focused s. duygu odaklı
value-focused s. değer odaklı
problem-focused s. problem odaklı
Trade/Economic
focused interview i. bireye odaklı mülakat
taxpayer focused service principle i. mükellef odaklı hizmet ilkesi
focused marketing i. odaklanmış pazarlama
focused interview i. robert merton tarafından geliştirilmiş ortak sorunları olan bireylerin kendilerini grupla birlikte açığa vurmalarını hedefleyen mülakat
focused strategy i. bir kuruluşun temel faaliyetleri hariç tüm faaliyetlerini elden çıkarıp toplanan kaynakları rakiplerinin arasından sıyrılmasını sağlayacak becerilerine ayırdığı iş stratejisi
customer-focused s. müşteri odaklı
Politics
export-focused growth i. ihracat odaklı büyüme
Technical
focused infrared energy welding i. odaklanmış kızılötesi erke kaynağı
focused receptivity i. odaklı alıcılık
Computer
focused releases i. belirli bir konuya odaklanmış sürümler
Medical
solution-focused strategic therapy i. çözüm odaklı stratejik terapi
fast (focused abdominal sonography for trauma) i. travma için karın odaklı sonografi
Psychology
emotion-focused therapy i. duygu-odaklı terapi
emotion-focused coping i. duygu odaklı başa çıkma
problem-focused coping i. problem odaklı başa çıkma
solution-focused short-term psychological counseling i. çözüm odaklı kısa süreli psikolojik danışma