|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
| General |
|
| 1 |
Genel |
set time aside for someone (for some purpose). f.
|
(birisine) zaman vermek |
|
| 2 |
Genel |
for some time past zf.
|
bir süreden beri |
|
| 3 |
Genel |
for some time past zf.
|
epey zamandan beri |
|
| 4 |
Genel |
for some time now zf.
|
bir süredir |
|
| 5 |
Genel |
for some time now zf.
|
bir süreliğine |
|
| Phrasals |
|
| 6 |
Öbek Fiiller |
guarantee (something) against (something) for (some length of time) f.
|
(bir şeye) bozulmaya, kırılmaya, eskimeye karşı (bir süreliğine) garanti vermek |
|
| 7 |
Öbek Fiiller |
last for (some period of time) f.
|
(belli bir süre) için sürmek/devam etmek |
|
| 8 |
Öbek Fiiller |
last for (some period of time) f.
|
(belli bir süre) için yetmek |
|
| 9 |
Öbek Fiiller |
last for (some period of time) f.
|
(belli bir süre) dayanmak |
|
| 10 |
Öbek Fiiller |
last for (some period of time) f.
|
(belli bir süre) gitmek |
|
| 11 |
Öbek Fiiller |
last for (some period of time) f.
|
(belli bir süre) idare etmek |
|
| Phrases |
|
| 12 |
İfadeler |
for quite some time expr.
|
uzunca bir süredir |
|
| 13 |
İfadeler |
with (someone) for (some amount of time) expr.
|
(bir süredir biriyle) birlikte yaşayan |
|
| 14 |
İfadeler |
with (someone) for (some amount of time) expr.
|
(bir süredir biriyle) birlikte oturan |
|
| 15 |
İfadeler |
with (someone) for (some amount of time) expr.
|
(bir süredir biriyle) aynı evi paylaşan |
|
| 16 |
İfadeler |
with (someone) for (some amount of time) expr.
|
bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle çalışan |
|
| 17 |
İfadeler |
with (someone) for (some amount of time) expr.
|
bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle iş yapan |
|
| Colloquial |
|
| 18 |
Konuşma Dili |
arrange something for some time f.
|
belirli bir zaman için bir şey ayarlamak/düzenlemek |
|
|
|
| 19 |
Konuşma Dili |
arrange something for some time f.
|
belirli bir zaman için bir şey planlamak |
|
| 20 |
Konuşma Dili |
arrange for some time f.
|
belirli bir zaman için ayarlamak/düzenlemek |
|
| 21 |
Konuşma Dili |
arrange for some time f.
|
belirli bir zaman için planlamak |
|
| 22 |
Konuşma Dili |
some time later for no particular reason expr.
|
bir süre sonra hiçbir neden yokken |
|
| 23 |
Konuşma Dili |
take some time for yourself expr.
|
kendine biraz zaman ayır |
|
| 24 |
Konuşma Dili |
thank you for a (some kind of) time expr.
|
sayende geçirdiğim (güzel, harika) zaman için teşekkürler |
|
| 25 |
Konuşma Dili |
thank you for a (some kind of) time expr.
|
(harika, güzel) vakit geçirdim, teşekkürler |
|
| 26 |
Konuşma Dili |
thank you for a (some kind of) time expr.
|
birlikte geçirdiğimiz (güzel, harika) zaman için teşekkürler |
|
| 27 |
Konuşma Dili |
thank you for a (some kind of) time expr.
|
her şey için teşekkürler |
|
| 28 |
Konuşma Dili |
thanks for a (some kind of) time expr.
|
(güzel, harika) zaman geçirmemi sağladığın/sağladığınız için teşekkürler |
|
| 29 |
Konuşma Dili |
thanks for a (some kind of) time expr.
|
(güzel, harika) vakit geçirdim, teşekkürler |
|
| 30 |
Konuşma Dili |
thanks for a (some kind of) time expr.
|
geçirdiğimiz (güzel, harika) zaman için teşekkürler |
|
| 31 |
Konuşma Dili |
with (someone or something) for (some amount of time) expr.
|
(bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle) çalışan |
|
| 32 |
Konuşma Dili |
with (someone or something) for (some amount of time) expr.
|
(bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle) iş yapan |
|
| 33 |
Konuşma Dili |
with for some time expr.
|
bir süredir birlikte |
|
| 34 |
Konuşma Dili |
with for some time expr.
|
bir süredir beraber |
|
| 35 |
Konuşma Dili |
with for some time expr.
|
bir süredir biriyle |
|
| Idioms |
|
| 36 |
Deyim |
with someone for some amount of time expr.
|
bir süre boyunca/bir süredir biriyle birlikte |
|
| 37 |
Deyim |
with someone for some amount of time expr.
|
bir süre boyunca/bir süredir biriyle ilişki içerisinde |
|
| 38 |
Deyim |
with someone for some amount of time expr.
|
bir süre boyunca/bir süredir biriyle sevgili |
|
|
|
| 39 |
Deyim |
with someone for some amount of time expr.
|
bir süre boyunca/bir süredir biriyle beraber |
|
| 40 |
Deyim |
with someone for some amount of time expr.
|
bir süre boyunca/bir süredir biriyle bir beraberlik içinde |
|
| 41 |
Deyim |
what's on tap for (some point in time) expr.
|
(belli bir zamanda, tarihte) gündem ne? |
|
| 42 |
Deyim |
what's on tap for (some point in time) expr.
|
(belli bir zamanda, tarihte) gündemde/programda ne var? |
|
| 43 |
Deyim |
what's on tap for (some point in time) expr.
|
(belli bir zamanın, tarihin) programı/planı ne? |
|
| Speaking |
|
| 44 |
Konuşma |
it's for the best that i take some time off expr.
|
bir süreliğine izin alsam çok iyi olacak |
|
| Slang |
|
| 45 |
Argo |
doss down for (some period of time) f.
|
(bir süre) uyumak |
|
| 46 |
Argo |
doss down for (some period of time) f.
|
(bir süre) yatmak |
|
| 47 |
Argo |
doss down (for some time) f.
|
(bir süre) uyumak |
|
| 48 |
Argo |
doss down (for some time) f.
|
(bir süre) yatmak |
|
