frequent - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

frequent

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"frequent" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 30 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
frequent s. sık
General
frequent f. sık sık gitmek
frequent f. ayağı alışmak
frequent f. kapısını aşındırmak
frequent f. dadanmak
frequent f. sık sık gitmek (bir yere)
frequent f. takılmak
frequent f. girip çıkmak
frequent f. düzenli okumak
frequent f. yazılarını takip etmek
frequent f. (birinin) fikri veya yazıları hakkında bilgi edinmek
frequent s. yumrulu
frequent s. sık görülen
frequent s. hızlı
frequent s. sık sık tekrarlanan
frequent s. devamlı
frequent s. sık sık olan
frequent s. yaygın
frequent s. alışılmış
frequent s. olağan
frequent s. kısa aralarla meydana gelen
frequent s. kısa aralıklı
frequent s. birbirine yakın konumlanmış
Technical
frequent s. olağan
frequent s. sık tekrarlayan
frequent s. yaygın
Archaic
frequent s. aşina
frequent s. tanıdık
frequent s. sıkı fıkı
frequent s. marifetli

"frequent" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

İngilizce Türkçe
General
frequent intervals i. sık aralıklar
frequent guest i. sürekli konuk
the most frequent problem i. en sık rastlanan problem
frequent-flier i. sık sık uçak seyahati yapan kimse
make less frequent f. seyrekleştirmek
become less frequent f. seyrelmek
become frequent f. sıklaşmak
frequent a place f. eşiğini aşındırmak
have frequent infections f. sık enfeksiyon geçirmek
frequent [obsolete] f. sık yapmak
frequent [obsolete] f. doluşmak
frequent [obsolete] f. doldurmak
frequent [obsolete] f. ilişki kurmak
frequent [obsolete] f. bol miktarda vermek
more frequent s. daha sık
frequent [obsolete] s. dolu (yer)
frequent [obsolete] s. kalabalık (yer)
frequent [obsolete] s. tam (katılım)
frequent [obsolete] s. çok sayıda (katılımcı)
frequent [obsolete] s. bol katılımlı (toplantı)
freq (frequent) kısalt. sık
freq (frequent) kısalt. sık meydana gelen
freq. (frequent) kısalt. sık
freq. (frequent) kısalt. sık meydana gelen
Tourism
frequent destination i. uğrak nokta
frequent flier i. hava yolu şirketinin sık uçan yolcu programına katılan kimse
frequent flyer i. sık uçak seyahati yapan kimse
frequent flyer i. hava yolu şirketinin sık uçan yolcu programına katılan kimse
frequent-flyer i. sık uçak seyahati yapan kimse
frequent-flyer s. belirli sayıda mil seyahat edince ödül veren havayolu programına ait veya ilişkin
frequent-flyer s. belirli sayıda mil seyahat edince ödül veren (havayolu şirketi programı)
Computer
frequent visitor i. düzenli ziyaretçi
frequent visitor i. sürekli ziyaretçi
Automotive
frequent stalling i. sürekli tekleme
Aeronautic
frequent-flyer points i. sık uçan yolcu mil puanı
frequent-flyer program (ffp) i. sık uçuş yapanlar için sadakat programı
frequent-flyer program i. sık uçan yolcu programı
frequent-flyer program i. uçakla sık sık seyahat eden kişilere (havayolu şirketi tarafından) sunulan ödül/puan/mil biriktirme/avantaj programı
Marine
most frequent wind direction i. baskın frekanslı rüzgar yönü
Medical
most frequent symptom at initial diagnosis i. başlangıç tanısında en sık görülen semptom
a frequent problem in children i. çocuklarda sık görülen bir sorun
the most frequent type of cancer i. en sık görülen kanser türü
the most frequent symptom i. en sık rastlanan semptom
frequent falling i. sık düşme
frequent awakening i. sık uyanma
frequent diseases i. sık görülen hastalıklar
Psychology
frequent nail cut i. sık tırnak kesme
Slang
frequent flier i. başı ağrısa ambulans çağıran kimse
frequent flier i. acil servis müdavimi